Perşembe, Aralık 3

Günün Portresi:Ruud Van Nistelrooy



Ruud Van Nistelrooy..Hollanda'nın dünya futboluna son hediyelerinden 1 Temmuz 1976 doğumlu 33 yaşındaki golcü.Kimine göre dünyanın en iyi golcülerinden biri..Golü koklamak diye bi tabir vardır ya işte Nistelrooy da bu fazlasıyla var..Ceza sahası dışından attığı goller yok denilebilecek kadar azken özellikle 6 pas içinde uçan,kaçan,seken ne kadar top varsa hepsini gol yapma gibi bi beceriye de sahip..

Hollanda'nın kuzeyinde bulunan Oss şehrinde doğan Nistelrooy'un futbol kariyeri 93/94 sezonunda Den Bosch forması altında başlar.4 yıl burda oynadıktan sonra 97-98 sezonunu Heerenveen forması altında 30 maçta 18 gol gibi bi istatistikle tamamlaması Psv'nin dikkatini çeker ve 4.2 milyon pound karşılığında Psv'ye transfer olur.

Burdaki ilk sezonunda ilk golünü geldiği takımı Heerenveen'e karşı atan Ruud,31 golle gol kralı olurken ilk A milli formasını da bu yıl içinde giyer.Aynı yıl Altın ayakkabı ödülü sıralamasında ikincilikte kalırken Hollanda'da Yılın Futbolcusu ödülünü kapar.Psv'de ki 2.sezonu olan 99-00 sezonunda attığı 29 golden sonra Manchester United'a yazın gerçekleşmesi beklenen olası transferi gündemdeyken Mart ayında sakatlanır ve sezonu kapatır.Ertesi yıl başarılı geçen rehabilitasyonun ardından sahalara döner ve bir sonraki yıl tam d
a önceki yıl transferinin gerçekleşmediği Nisan ayının 1 yıl sonrasında 21 Nisan 2001'de 19 milyon pound gibi İngiltere'de rekor olan
bi ücret karşılığında ManU'ya imzasını atar.

ManU'da ki gollerine hazırlık maçlarıyla başlayan,Charity Shield'de Liverpool'u boş geçmeyen Ruud lig başlayınca da gollerine ara vermez.İlk senesinde ŞL'de Münih,Deportivo gibi deplasmanlarda da gol atma başarısı gösteren Ruud FA Cup 3.turunda takım Aston Villa karşısında 0-2 mağlupken oyuna girip iki dakikada iki gol atma başarısı gösterir ve maçı Manchester'ın 3-2 almasında büyük rol oynar.

Attığı gollerin çeşitliliği de dikkat çeker,kaleciyle birebir,kafayla,yada ceza sahası içinde en zor pozisyonlarda şutlarını gole çevirme başarısı göstermesi otoritelerce ne kadar büyük bi golcü olduğunun bir kez daha kabul edilmesini sağlarken ManU'nun penaltı atıcısı da Ruud olur.Penaltılarda ki isabet yüzdesi de dikkat çekicidir.

Manu'da ki ilk sezonunda sakatlıklar yaşamasına rağmen 8 maç arka arkaya gol atarak Premier Lig rekoru kıran RVN,ŞL'de 20 gol barajını geçen ManU'lu futbolcular arasına adını yazdırırken ilk sezonunda ŞL'de gol kralı olma başarısını da gösterdi.

İkinci sezonunda ise golleri ardı ardına sıralayan RVN tüm organizasyonlarda toplamda 3 hat-trick ve 12 penaltı da dahil olmak üzere 44 gole imza atarken 12 golle elde attığı ŞL gol krallığı halen kırılamamış bir rekordur.2003-2004 sezonu RVN için önceki sezonlar kadar gollü geçmez.Bu sezon Manchester'ın 1911'den bu yana en az gol attığı sezon olarak tarihe geçer.2004-2005 sezonunda Ekim ayında milli maçta geçirdiği sakatlık onu Mart ayına kadar futboldan alıkoyar ancak herşeye rağmen bu sezonda RVN 6 golle ŞL gol kralı olur.ManU taraftarları artık 2005-2006 sezonunda RVN için sakatlıksız ve formda bir sezon olmasını umut ederler.

2006 sezonunun Şubat ayında oynanan Wigan maçında 11de ki yerinin Louis Saha'ya verilmesiyle bir takım sıkıntılar ortaya çıkar.Ligin bundan sonraki döneminde 6 maç ard arda yedek başladığı maçlar olur ancak yine de yedekten oyuna girdiği bir çok maçta attığı gollerle takımına puan ve puanlar kazandırır.Bu şekilde sonradan girip attığı gol ile maçı kazandırdığı bir Bolton maçıyla Premier Li'de ki 150.golünü atma başarısını gösterir.

Mayıs ayında sezonun son maçı olan Charlton maçının kadrosunda olmadığını öğrenen Ruud maça 3 saat kala kulübü terk ederek evinin yolunu tutar.Ertesi günlerde ortaya atılan iddaa da Cristiano Ronaldo ile idmanda aralarında geçen tartışmada RVN'nin Ronaldo'nun topu çok fazla ayağında tuttuğu pas vermediğine yönelik suçlamalarından sonra sahada Ronaldo ile kavga ederler.Bu olaydan sonra ManU için mükemmel geçen sezona rağmen RVN mutsuz olduğunu ve ayrılmak istediğini dile getirir.Hernekadar Temmuz ayı başlarında Sir Alex Ferguson RVN'nin takımda kalacağını söylese de 27 Temmuz 2006'da 15milyon€ gibi bir ücretle kendisiyle ciddi şekilde ilgilenen iki kulüpten(Bayern Münih) biri olan Real Madrid ile sözleşme imzalar.


Real'de ki 4.sezonunu geçiren RVN burada sakatlıklarla boğuşmasına pek çok operasyon geçirmesine rağmen oynadığı 96 maçta 64 gol atma başarısını gösterdi.Deplasmanlarda Levante'ye 3 Osasuna'ya attığı 4 gol Real'de ki unutulmaz maçlarındandır.
Sezon sonunda Real'den ayrılacağını açıklamasının ardından bizim spor basını GS'ye geliyor,Fener gizliden imzalatıyor tarzında haberleri vermeye başladı bile.Kendisini ilk izlemeye başladığım zamanlardan beri en çok beğendiğim ve sevdiğim golcülerin başında geliyor ancak kendi görüşüme göre 33 yaşına gelmiş ve artık yaşadığı onca diz sakatlığından sonra bizim süper ligde kaderi bir Kezman bir Guiza'dan çok farklı olabileceğini tahmin etmiyorum.

Ha bir de ne kadar sevsem de özellikle kasten rakip takım oyuncularının aşil tendonlarına yaptığı sert müdahalelerini görmezden gelemem.Sanki alışkanlık olmuş Ruud'da 2003-2004 senesinde Old Trafford'da Luciano'ya yaptığı hareketi unutmam.Onun dışında da bu hareketini bir kaç kez daha görmüştüm.

Şampiyonlar Ligi'nde 66 gollü Raul'un ardından 60 golle en çok gol atan 2.golcüdür.Milli takımla çıktığı 64 maçta 33 golü vardır ve eurp 2008'den sonra Milli takımı bıraktığını açıklayan golcü futbolcunun 2004 yılında evlendiği karısı Leontien Slaats'dan 2006 ve 2008 yıllarında birer çocuğu olmuştur.Gelmiş geçmiş en iyi golcüler arasında olduğu kabul edilen RVN'nin karısıyla birlikte;1949 yılında kurulan çocuk haklarını korumaya yönelik bir yardım derneğinin etkinliklerine katıldığı bilinir.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...