Cumartesi, Mayıs 28

Şampiyonlar Ligi Finali Öncesi -Manu Barca'yı Durdurabilecek Mi?



2009 finalinin tekrarında Manchester'ı Wembley'de bu kez farklı bir sonuç almak amacıyla izleyeceğiz.Ama bu finalde de Barcelona'nın maçın favorisi olduğunu söylemek için kahin olmaya gerek yok.


Sir Alex Ferguson'un bu maçtan önce bazı kararlar vermesi gerekecek.Zaman zaman böyle kritik maçlarda farklı seçimlerde bulunmasına şahit olduğumuz 70 yaşındaki İskoç hoca sağ bekte John O'Shea'ye mi yoksa Rafael veya Fabio da Silva'ya mı görev verecek?İlk soru bu.O'Shea belki tecrübesi ve daha istikrarlı oyunu ile tercih sebebi olabilir ancak 2009 yılındaki ŞL finali karşılaşmasında hücumda neredeyse hiç yer almaması Manu'ya kupaya sebep olan etmenlerdendi ve bu sefer tercihin brezilyalılardan yana olması beklenebilir.

İkincisi ise biraz daha komplike;United Premier Ligdeki son maçlarında göbekte Giggs-Carrick kanatlarda Valencia-Park ikilisinin hemen önünde Hernandez,Chicharito'nun biraz önünde Rooney.Bu bölgede soru şu: Oyunu ortasahadaki pas yeteneği yüksek oyuncularla sağlanan kusursuza yakın pas dominasyonuna bağlı olan Barcelona'nın bu düzenini bozmak adına ortasahanın göbeğine bir ekstra oyuncu sağlamak adına Hernandez'dan feragat eder mi?Tercih o yönde olursa Fletcher ortasahaya katılır.Hernandez'in oynaması Barca'nın yüksekte kurduğu savunma hattını tehdit eder ve eğer Barca buna önlem alarak savunmayı geri çekerse bu Rooney'e fazladan alan yaratmak demek olacaktır.

Anahtar oyuncu tabiki yine Messi olacak.2009'da o zamanlar kanatlarda da görev alan
Arjantinli'nin Eto'o ile sürekli yer değiştiren haldeki merkezi konumu United'ı yıkan düzen olmuştu.Ferguson bu kez onun merkezde oynayacağını biliyor ve şüphesiz özel seçilecek bir savunmacıyla adam adama savunulmasının imkansız olacağını da biliyor.Bloklar arasında sıkıştırmak United'ın planı olabilir.Ancak bu durumda ortasaha oyuncuları Messi'ye pres yaptığında savunma hattı da alan daraltmak adına yükselmek durumunda kalacak ve bu ceza sahası savunmacısı olan Vidic için sıkıntı olabilir.Dönüşleri sorunlu olan Sırp futbolcu kart görmeye epey yakın olur böylesi durumda.

Öncelikli hedefin Barca'nın pas oyununu bozmak olacak kuşkusuz ama bana kalırsa İniesta-Xavi göbeğine göre Giggs-Carrick ikilisi biraz ağır kalır gibi geliyor.İniesta'nın bu finalde gol atması demek Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi'nde gol atan 5.isim olması demek olacak.Bunu zorlayacaktır şüphesiz.

Yazının başından beri Manu'nun Barca'yı durdurmasından bahsediyoruz ancak elbet onların da Katalan ekibini yaralayacak silahları var ki bunlardan biri sakatlığından döndüğünden beri son haftalarda iyi bir form gösteren Valencia'nın Barca'nın belki de en zayıf bölgesi sol bek tarafından yapacağı 1e1 hücumlar olacak.Manchester'ın hücuma çıkarken topu bir an önce onunla buluşturması akıllı bir hareket olabilir.Bunların dışında Hernandez'in hızı,Park'ın yer tutmadaki yeteneği ve özellikle büyük maçlarda attığı goller Alves'in çok hücuma konsantre olması halinde Barca'nın canını yakabilecek şeyler.

Hakem Viktor Kassai daha çok oyunun akmasına izin verdiğinden bahsediliyor.

Sonuç olarak oyunun kaderi iki takımın oyundaki üstünlüğüyle belirlenmeyecek.Bu söz konusu olduğunda Barca'nın yine o paslı oyunuyla baskıyı sağlayacağı ve oyunu domine edeceği kesin Manu'nun yapması gereken kontraataklarda başarılı olmak.

Maçın favorisi elbet Barcelona ancak United'ın çok fazla 'underrated' yani küçümsenen bir durumda gösterildiğini vurgulamak lazım.Benim gönlüm de bahislerim de şüphesiz çocukluğumdan beri sempati duyduğum ''Kırmızı Şeytanlar''dan yana olacak :) Barcelona'nın La Liga şampiyonluğunu garantiledikten sonra oynadığı maçlarda beraberlikler almasının takımda o zamandan beri bir rahatlık sağlamış olması muhtemel ki bu da United'a avantaj demek olur.Ayrıca bu kez 2009 finalindeki gibi erken gol de beklemiyorum.Kim kazanırsa kazansın keyifli bir maç olacağına inanıyorum.



Çarşamba, Mayıs 25

İnanmak Başarmanın Yarısıdır...


Derbilerin golcüsü Selçuk'u,'Alves gibi'si geride kalıp Alves'in yerine düşünülen adam olan Gökhan'ı,çocukluğumun efsane ikilisi Uche-Högh'ü aratmayan Lugano-Yobo'yu,al oyuna yardırsın kanattan Dia'yı,Stoch'u,bu adamda çift ciğer var dedirten Topuz'u,çıplak gözle izlediğinizde sahip olduğu tekniği ve kendine güveniyle Santos'u,doktorun direk asistanlığını yapan hırçın çocuk Emre'yi,'koşmuyor' sıfatını kapan ancak sezon boyunca en çok koşan 4.futbolcu olmasına o sıfatı değer biçenlerin ne diyeceğini merak ettiğim kaptanı,bir golcüden beklenen işi layıkıyla yapan Mamudo Kurbanı,ikinci sezon Antalya kampı ve deplasmanı ile başlayarak 9 puan geriden gelen bu takımın inancını,mücadelesini,savaşını tarih yazacak...

İnanmak başarmanın her zaman yarısıdır.Bizler inandık,onlar da inandı ve başardı.3 yıldır gurbet hayatı yaşadığım şu Sivas'ta bana canlı canlı şampiyonluğu izlettiler,beni ve onlara inanan milyonları mahcup etmediler,özlediğimiz şampiyonluğu yaşattılar..



20 MART..Turk Telekom Arena'dan çıkarılan 2-1lik galibiyet sonrası favorilere alınan tivit..




Not:Şampiyonluk maçının ertesi günü başlayan final dönemi sendromunu yaşayan bünye şampiyonluğun 3.gününde bu postu girmeye fırsat buldu.Haftasonu inşallah bir boşluk yaratıp ufaktan kendi çapımızda şampiyonluğun hikayesini yazmaya başlarız..

Perşembe, Mayıs 19

Sivas,Kaderin Oyunu,Şampiyonluk


Skoruna etki eden pek çok değişkeni ve gidişatı ile şampiyonlukla sonlanması halinde sezonun efsane maçlarından biri haline gelecek olan Buca deplasmanındaki 5-3 lük galibiyet sonrası ufak çapta verdiğim tatil nedeniyle 2 haftadır adam akıllı post girmedik.

İçeride Stoch'un maçın başında kanattan içe girerek attığı sert şuttan gelen golle erkenden kopan ve 2-0 kazanılan Belediye maçı sonrası epey zorlanılan gol gelene kadar bünyede sinir sabır bırakmayan stres küpü Karabük deplasmanının ardından ofansif bir kadro ile Saracoğlu'na çıkarak adeta intihar eden Ankaragücü'ne karşı kazanılan 3 penaltı Alex'in 5 golü ve 6-0 lık skor.

Çok fazla konuşulacak yazılacak çizilecek şey var sezona dair ancak son maç için söylenecek hiçbirşey yok.Ligin ikinci yarısında 9 puan geriden gelen 16 maçta 15 galibiyet 1 beraberlik alan evinde gol dahi yemeyen bir takımın şampiyonluğu hakettiğini söylemek için son maçta da aynı özveriyi,hırsı,mücadeleyi,inancı göstermelerini bekliyor taraftar.

Blogu okuyan,twitterda takip edenler bilir 3 yıldır Sivas'ta okuyorum,ayda bir İstanbul'a,evime sevdiklerime kaçıyorum.İstanbul gibi büyük şehirlerden gelen genç insanlar için burda yaşam gerçekten zor.Alışıyorsunuz ancak belli bir süre sonra herşey batmaya başlıyor.

Ben haftalar önce Trabzon bizden puan olarak da öndeyken takımın gösteridği çıkışı da gözönüne alarak ''beni bu şehre getiren kader,son hafta son maçın Sivas deplasmanı olmasını da sağladı,şampiyonluğun da o maçta kazanılacak,turun o maçta atılacak olması da bu kaderin parçası olmalı'' sözlerini etmiştim hem çevremdekilere,hem twitterda.

Gelin görün ki o kaderin cilvesi demek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama sınav zamanları harici günlerin yarısından çoğunda sabah ezanını duymadan yatmadığım,bazen sabah 7-8 i görüp yatağa girdiğim halde bilet satışının başlayacağı Salı günü gece 1 de uyuyacağım tuttu.Kurulan alarmlar,yatmadan önce yapılan uyarılar kuyruğa girecek 6 adamın da uyuyakalmasına engel olamadı.Ve ben tesadüf eseri uyanıp saate baktığımda 08.30 rakamlarını görüyordum.İçimden ''aha sıçtık gidemeyeceğiz maça'' diye söverken önce evdekileri sonra diğer evdeki arkadaşları uyandırıp direk kuyruğa koşturduk.Bilet gişesinden başlayıp meydana doğru uzayan 100metreyi geçkin bir kuyruk vardı.Neyse ki bizden yarım saat önce kalkan bir arkadaşın yanına kaynak yaptık da bi 50-100 kişiy atlatmak tesellimiz oldu.9.30 da satış başladı güneş,uykudan kalkan kahvaltısız bünyeler derken polisin karaborsacıları sıradan atması,taraftarın yaptığı tezahüratlar derken saatler geçti.Artık bize sıra gelmesine 100 kişi civarı kalmışken ve bunların içinde yarısı Sivas tarafı bilet almak isteyenlerken yaklaşık 12.00 sularında polislerden kale arkası,50 liralık biletler tükendi!! sözleri geldi ki yıkıldığımız an olmuştu.Paraları toplayalım 250 liralık maraton bileti alıp satarız sonra daha evvel almış olanlardan kale arkası satın alırız dedik ama satabileceğimize güvenemedik ve o hayal kırıklığıyla evlere döndük.

Aylardır beklediğim,yukarda döktüğüm kader oyunlarını yazıp inandığım o son maça,belki de çocuklarıma anlatacağım anım olacak şampiyonluk maçına gidemeyecektim.Yıkılmıştım.Sormadığımız kimse kalmadı,Sivas'ta tanıdıklarımız,arkadaşlarımız,eski Sivassporlu futbolcu tanıdıklarımız.Yok biletler bitmişti.Zaten yarısı İstanbul'a yollanmış,burada satılacak biletlerin de yarısı Sivas'lı ensesi kalın abiler tarafından kapılmıştı 8-10 ar adet olacak şekilde.

Sonra yine aynı kaderin cilvesi olacak ki twitterdan yaklaşık 2-3 aydır tanıdığım geri4lu blogun yazarı dr_imperius,kardeşimiz dediğimiz insanların yapmadığı güzelliği yaptı ve kendinin gelemediği maça bilet ayarladı bana.Ne kadar teşekkür etsem az kendisine.

2 gün kaldı artık.Herşey bizim elimizde.Sivas küme düşmemeyi garantiledi.Oyuncular rahat.17 maçta 16 galibiyet alıp rekor kırarak şampiyon olmak,son 8 deplasmanı kazanan,evindeki son 9 maçta gol dahi yemeyen bu takımın olağanüstü şeyler gerçekleşmedikçe inşallah gerçekleştireceği iş olacak.Biz de 4 yıldır beklediğimiz özlediğimiz o şampiyonluğu doyasıya yaşayıp kutlayacağız ve emeği geçen herkesi tek tek yazacağız tarih sayfalarına...


Pazartesi, Mayıs 2

Kafan Çok Güzelmiş Canım Güle Güle Kullan!

Türk futbolunun yeni Arif Erdem'i olma yolunda hızla ilerleyen Burak Yılmaz dün akşam Avni Aker'de bu kez gerçekten kendisine yapılan bir faul üzerine kendisini yerde buldu ve hakem doğru olarak faul çaldı.Buraya kadar herşey normal.

Ceza sahası dışında olduğu net bir şekilde görülen pozisyon sonucu pozisyonun 6-7 metre gerisinden takip eden yan hakem olaya müdahale edip ''penaltı'' uyarısı yaptı ve Trabzonspor'un hafta boyunca başkanından yöneticisine kanal kanal yaptığı ''Fenerbahçe kaç penaltı kazanmış,Trabzon kaç maçtır penaltı kazanamıyor vs vs'' muhabbetleri sonucu istediklerini elde ettiler,son adam olan Danny'nin kırmızı kartının ve faulun doğru olduğu ancak net ceza sahası dışında olan pozisyon sayesinde penaltıyı kazandılar.Benzer pozisyonda Olcan Adın'ın çok daha sert bir faulle düşürülmesine ise ne penaltı ne kırmızı kart çıktı.

Herşeyi geçtim.Fenerbahçe'ye de Trabzonspor'a da hatalı,lehte ve aleyhte düdükler çalındı kararlar verildi,hiçbirinde artniyet aramıyorum.Ancak kendi takımım da olsa kulüplerin oyunu denetleyen ve idare eden hakemleri baskı altına almak için demeç savaşlarına girmesinden nefret ediyorum şahsen.1 hafta boyunca penaltı dediler durdular ağlayan bebeye meme misali almışlardır istediklerini umarım da şu son 3 hafta herkesin kendi işine baktığı maç önceleri,maçlar ve sonraları izleriz.

Benim asıl takıldığım ve akıl sır erdiremediğim açıklama azönce Telegol'de geldi.Havaalanında kendisiyle canlı yayında röportaj yapılan Trabzon kulübü başkanı Sadri Şener kendisine tartışma yaratan ve rakibin 10 kişi kalmasına neden olarak bir nevi maçı bitiren takımının ilk golünün geldiği penaltı pozisyonu ile ilgili yöneltilen sorulara verdiği zeka fışkıran cevaplarıyla beni dumura mı uğrattı,yardı yıktı mı desem bilemiyorum.

-Sayın Şener penaltı pozisyonu için neler söyleyeceksiniz,çok tartışma yarattı,içerde mi dışarda mı diye?

S.Ş.-Tamam çıkar penaltıyı 2-0!!!

Başka da sözüm yok sayın hakimim.Maç yazısı yarın.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...