Pazar, Mayıs 2

Fenerbahçe:2-Eskişehir:0


Maç hakkında konuşmaya başlamadan önce Bursaspor basın sözcüsü Ferruh Nayman'ın maç sonunda yaptığı açıklamalardan bahsetmek istiyorum:

"Fenerbahçe'nin kardeş kulübümüzle maçı van. Üstelik deplasmanda. Eskişehirspor maçındaki rahatlığı göremeyecekler.Ankaragücü çok iyi bir takım. Trabzonspor'u da yendi, Fenerbahçe'yi de yenecek güçteler. Kardeş takımını da düşünerek oynarsa maçı alacaklarınıdüşünüyorum"

Bu açıklamaları yapan Nayman Fenerbahçe'nin üst üste bukadar maç kazanmasına atfen bu şekilde devam edemez illa k puan kaybedecekler demiş.Kusura bakmayın sayın Nayman ipler sizin elinizdeyken kontrol etmesini bilemediniz şimdi pek çok şey sizin elinizde olmadığından içinde bulunduğunuz vaziyet ''el şeyiyle gerdeğe girmek'' gibi bir durum oluşturuyor.Ha şunu da bilesiniz Fenerbahçe Bursaspor değildir, bir kez o hataya düştü bidaha düşmeyeceğine tüm Fenerbahçeliler inanıyor.Ankaragücü iyi takımmış Trabzon'u yenmişmiş dün.O Trabzon'un hafta içi oynanacak kupa finali bu sezon elinde kalan tek şey olduğunu unutmuş heralde sayın Nayman.Bir de nasıl bir rahat Eskişehir'miş bu dünkü onu anlamadım.Nasıl da kolay oluyomuş rakibinin oyununu görmezden gelmek.Dün kazandıkları maçta attıkları golleri iki verkaç,üst üste 4-5 pas 1-2 çalım gibi varyasyonlar sonucu oluşturdukları organize bi ataktan mı attı Bursa? Yoksa Kayseri'li oyuncunun ne şekilde yaptırdığı! malum penaltı ve bir duran toptan mı gelmiş goller? Bursa'nın en son organize bir ataktan gelerek attığı gol ne zamanmış biri çıkıp söylesin? Dün ilk yarının sonlarına doğru organize gelişip Mehmet Topuz'un gole çeviremediği pozisyonu bi izlesin mesela Bursalı'lar.Bir sezonda kaç tane o şekilde atak yapıyorlar merak ediyorum doğrusu.Hayır ben hiç göremedim de ondan.

Bir de dün yine sonradan oyuna giren Erkan Zengin'in tıpkı kupa maçında olduğu ve o maç yazısında da bahsettiğim gibi deli danalar gibi sağa sola saldırdığı gözlerden yine kaçmadı.Allah ıslah etsin diyorum başka da bişey demiyorum.Beşiktaş'tan önce de böyle miydi bilmiyorum ama psikolojik bi buhran yaşadığı gerçek olsa gerek.

Ki zaten takımın 9 haftadır gösterdiği performans ortada.Ve bu performans haftalar ilerledikçe,değil sahada,tribünde izleyenlerin arasında bile stres doruğa ulaştığında bile bu takım giderek o artan strese paralel olarak artan bir grafik sergiledi oynadığı futboluyla.

Tamam kabul içerde Kayseri'yi Antep'i hatta Beşiktaş'ı bile golden sonra 3-4 pozisyon bulmasına rağmen biraz daha defansif bir anlayışla mağlup etti.Peki geçen hafta Kasımpaşa'yı mağlup ederken ikinci yarı Kasımpaşa'nın çıkmasına dahi izin vermeden oynanan bir 15-20 dakika var ki zaten sonunda gol geldi.Keza dün Eskişehir karşısında özellikle ilk yarı Eskişehir sahada yoktu adeta.İlk ceza sahasına girişler 20-25. dakika civarı değil miydi? Demek istediğim haftalar ilerledikçe ve Fenerbahçe'nin tökezlemesi beklendikçe takım giderek daha iyi oyun ortaya koyuyor.Zaten bu durumun oluşmasında en büyük etken takımın,iki kupayı da artık nekadar istediğinin bariz şekilde görülebilmesiyle açıklanabilir.

Alex'in uzun zaman sonra frikik golü atması ve bunu gerçekten çok klas bi vuruşla yapması,Özer'in golündeki paslaşmalardan sonra attığı çalım ve vuruşu.Zaten ilk yarı gereken skor alındıktan sonra ikinci yarı sazı eline alan taraftar oldu.

Dün maç sırasında ve sonrasında Ivesa satmış maçı,satılmış es-es muhabbeti yapanlar vardı ki bunların arasında ne hikmetse daha Sami Yen'de kaybedilen maçta ununu eleyip,eleğini de asan Galatasaraylılar vardı ki ben onlara kendi başkanlarının bu tarz düşüncelere sahip taraftarlar için yaptığı yakıştırmayı hatırlatmakla kalıyım.(bkz*Gerizekalılar)

3 maç kaldı.3ünün de kazanılması halinde iki kupa birden gelecek.Henüz hiçbirşey kazanılmış değil evet ancak 8-9 haftadır oynanan futbolu,futbolculardaki o isteği gören taraftar belki kupaları kaybetse bile 4-5 sene evvel Denizli'de kaybedilen şampiyonluktaki gibi yada kupada finalde alınan hezimet skorlardaki gibi üzülmeyeceğine eminim.Ha şu da var taraftarların hepsi buraya kadar getirdikten sonra kupaların başkasına bırakılmayacağından da emin.

Alex'in şahane frikiği ve tribündeki şovlarla postu kapatıyoruz.



2 yorum:

Paria dedi ki...

sıkılmıyor musun sürekli maç muhabettinden :D

MuL€ dedi ki...

sıkılmam mı..o yüzden ara verdim ve spor dışında içimde kalan aklıma gelen milyon tane şeyi yazmak için ayrı bi blog açmaya karar verdim..gel gör ki üşengeçlik yakamı bırakmıyo :) o yüzden sen ve senin gibileri takiple idare ediyorum bi süre daha

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...