Pazartesi, Mayıs 31

Ben Aykut Kocaman'a inanıyorum!



Liglerin bitmesinin ardından yavaş yavaş kulüplerin transfer girişimleri de artmaya başladı.Fenerbahçe'de ligin bitiminden bu yana yönetim ''dinleniyoruz,mali genel kuruldan sonra çalışmalara hız vereceğiz'' modundaydı.

Haftasonu yapılan mali genel kurulda dikkat çekici olan iki şey vardı.Önceki genel kurullarda üyelerin bu denli tepki gösterdiğine pek şahit olmamıştık.Bu genel kurul o yönden farklıydı.Eskiden belki de yerlerini kaybetme korkusunu taşımaları nedeniyle en azından bir kesimi sessiz kalıyorken bu kurulda öyle olmadı,farklı konulara olan tepkilerini kürsüye gelerek dile getirdiler.

Bu tepkilerin ardından Aziz Yıldırım'ın yaptığı konuşma salondakilerden alkış aldı.Özellikle 'güçlüysen sevilmezsin' temalı yaptığı konuşma.Ve mali genel kurulun çekişmeli geçmesine neden olan eski yoldaşları yöneticilere de değinen Yıldırım, 'demek ki iyi talebeler yetiştirmişim' diyerek kendini de övdü.

Genel kurul sonrası Daum ile yolların ayrılacağı seslerinin yüksek olduğu kadar konuşulan bir başka şey ise yerine gelecek isimler arasında en güçlü adayın Aykut Kocaman oluşu.

1 senedir başında olduğu sportif direktörlük koltuğu,kendisinin de pek çok kez dile getirdiği gibi ülkemizde bugüne kadar olmayan bir görevdi.Bu yüzden sezon boyunca bir tuhaflık vardı açıkçası.Kimi zaman Aykut Kocaman'ın görevini bırakmayı düşündüğü ancak takımın olası başarısızlığı sonrası Daum'un yerine düşünülme ihtimali olabileceği için devam ettiği söylendi.

Şimdi geldiğimiz noktada,Daum'un tazminatının yüksek oluşu ve dolayısıyla gelecek yeni hocanın alacağı bedel ile birlikte kulübün epey masrafa gireceğinin yanısıra Aykut Kocaman'ın oyuncuları,ligi tanıması ve yıl boyunca yaptığı transfer çalışmaları ile eğer takımın başına gelirse eksikleri en iyi şekilde kapatma yetisine sahip olduğu,dolayısıyla göreve gelmesinin doğru olduğu görüşünde çoğunluk.En azından takımdan gitmesi gereken isimlerin,gerçekten gitmesi gerektiğini yönetime anlatabilecek bir adam Aykut hoca.Belki de kulübe mal oluşları ve masrafları nedeniyle Guiza,Baroni,Deivid gibi adamları takımda tutan yönetime 'fayda görmedik,aksine gün geçtikçe zarar ediyoruz' u göstererek doğru yerlere doğru isimlerin alınmasını sağlayabilir.

Teknik direktörlük potansiyeline gelirsek,bir kere İstanbulspor,Malatya,Konya,Ankaraspor kariyerlerini öne sürerek ne yapmış ki? diyenler var ki buna kesinlikle katılmıyorum.Tamam Konya ve Malatya dönemlerinde pek parlak olmadığı ortada ama özellikle İstanbulspor ve Ankaraspor'da yaptıkları,parlattığı isimler ortada.

Bir de Rıdvan Dilmen'in de bir formulle belki de Kocaman'ın yanında kulübe gelmesi konuşuluyor ki tadından yenmez.Rıdvan Dilmen'in hem Fenerbahçeli taraftarın gönlündeki yeri hem de teknik taktik konulardaki bilgisi Türk halkının tamamına yakını tarafından kabul edilmiş değil midir?Aykut Kocaman'ın da teknik direktörlük tecrübesinin yüksek oluşu ve 1 sene de olsa Fenerbahçe'de idari olarak üst düzeyde çalışmış olması ile birbirlerini tamamlamaları işten bile değil.

Ben daha ilkokula başlamak üzere olduğum yıllarda 'gol krallığı' kavramını Aykut Kocaman'ın kazandığı 'Kral' lakabı ile tanıdım.Herkesçe kabul gören efendi duruşuyla,şu futbol camiasında kendini bilen ve bildiklerini akıllıca dile getiren ender insanlardan biri Kocaman.Ben onun takımın başına geçmesi halinde,Fenerbahçe'yi hakettiği yerlere getirebilecek özelliklere sahip isim olduğuna inanıyorum.Ben Aykut Kocaman'a inanıyorum.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...