Salı, Aralık 13

Bursaspor:0 - Fenerbahçe:2


Yıllar süren üstünlük sonrası belki de ilk kez ezeli rakibin favori olarak çıkıp 3 puanı almayı başardığı derbi sonrası hasarı telafi etmek,taraftarın ve oyuncuların Temmuz ayında patlak veren operasyon yüzünden sabırsızlıkla beklediği Trabzon maçı öncesi güven ve moral depolamak adına önemliydi Bursaspor maçı.

Uzun zamandır süregelen dengesiz halleri derbide zirve yapınca isyanların 1 numaralı odağı haline gelen Bilica kadro dışı,yerinde bizim onu merakla beklediğimizden daha çok 11'de oynayacağı gün için sakal bırakma totemine girerek iple çeken Serdar Kesimal sahadaydı.TT Arena'da sağ açıkta yitip giden Bienvenu'nun yerine Semih 11'deydi ki maç öncesi böyle kritik Anadolu deplasmanlarının çoğu kez kurtarıcısı olduğunu gözönünde bulundurarak olsa gerek ki gol atacağını da hissetmiş ve dile getirmiştim.Son haftaların formda çocuğu Stoch ta 11'deydi tek kusur Özer'di bana göre.Özer'e olan kredim tükendi ve artık maçı izlerken yaptığı en ufak bir hatada negatif düşünceler açığa çıkıyor,bu şüphesiz yanlış,kendi de taraftarın çoğunun artık böyle düşündüğünün farkında olacak ki baskı da var üstünde.Bilemiyorum ancak çok büyük sürpriz olmazsa Özer'in bu dakikadan sonra farklı bir çizgiye çıkarmasını beklemiyorum oyununu.Formda bir Topuz'u kesebilecek düzeyde olamadı hiç.

Keza Selçuk'un dün özellikle ilk yarıda yine 4-5 basit top kaybı yapması ve bunların 2 tanesinin pozisyon olması dikkat çekti.Fenerbahçe'nin piyasada adı geçen yerli genç yetenekleri kadrosuna katması için bence çabuk davranması gerekior.Alper Potuk ve Özgür Çek isimleri ilk planda.Zaten teknik kadro ve yönetimin de gündeminde olduğunu düşündüğüm bu isimler takıma katılırsa Selçuk'un artık miyadını doldurduğu ve Emre Belözoğlu'nun muhtemel ayrılığı durumu gözönünne alındığında çok faydalı bir iş yapılmış olur.

Bursa deplasmanında maçlar genelde tempolu ve keyifli geçiyor dün de maç öyle başladı 8 dakikada 2 net pozisyon yakaladı Fenerbahçe.Daha sonraki 20 dakika boyunca Stoch'un Bursa sağ kanadını felç edişini izledik.Stoch okadar hızlı ki o koşusunu yapıp ara pasını ceza sahası civarında aldığında yardımına koşan diğer sarı lacivertli futbolcuların gelmesi 4-5 saniyeyi buluyor.Sezonun ilk maçlarında da bu pozisyonları buluyor ancak tercih hatası yapıyor yada skora katkı edecek türden hareketleri göremiyorduk.Son maçlarda bunu çok yüzdeli bir şekilde yapmaya başladı,attığı şutların yarısından çoğu kaleyi buluyor ve şimdiden 4 golü oldu bile.Dün de attığı golde daha Alex topu alır almaz sol kanattan deparını yaptı Alex'in Gökhan'ı düşündüğünü görünce direk içe kat etmeye başladı ve ceza yayına koşu yapan Alex'ten önce oraya gelip gol vuruşunu yaptı ki oraya gelişi,gol vuruşu zeka ve klas fışkırıyordu.

7-8 net pozisyon buldu Fenerbahçe,pozisyon da verdi vermedi değil,0-0ken Gökhan'ın çıkardığı top var.Serdar'ın maçta hatalı 1-2 hareketinden biriydi bu.Topu uzaklaştırıyım derken rakip oyuncuya gitti pozisyon oldu.Serdar gerçekten farkını hissettiriyor.Bir kaç maç daha oynadığı takdirde uzun yıllardır yabancılardan oluşan stoper ikilimize bir Türk oyuncu adını yazdırmış olacak.Fiziği,ayağına hakimiyeti,her zaman olmasa da soğukkanlılığı.Yobo da yine iyi maçlarından birini çıkardı.Sene sonu kesinlikle bonservisi alınmalı artık.

Bursaspor takımını Sivas deplasmanına geldiklerinde canlı izledim.Ve 2 sezon öncesinin şampiyon takımının o takım olduğuna inanamadım.Gerçekten çok kötüydüler.Biraz Turgay çırpınmıştı okadar.Dün de durum pek farklı değildi.Son 4 maçında 1 galibiyet almış bu maça bilenmiş denilen bir takımın bu denli etkisiz,kopuk,dağınık olması akıl alır gibi değil.Şampiyonluk ve yayın gelirleri ne derece doğru kullanıldı bunları ciddi ciddi oturup tartışması gerekiyor Bursa'nın.Takımda Scott Carson,Ndiaye ve Ozan İpek dışında iş yapan futbolcu yok.ne Bangoura ne Tagoe bu takımın golcüsü olacak kapasitede değiller Insua ve Batalla da eski formlarından çok çok uzaklar.

Önemli bir 3 puan oldu Fenerbahçe için.Dünle ilgili tek can sıkıcı konu derbide olduğu gibi bu maçta da saha içinde tartışma yaşayan Emre Belözoğlu mevzusu.Ki bugün de geçtiğimiz saatlerde kadro dışı bırakıldığı haberi geldi.Bunu ayrı bir postta inceleriz zira her kafadan ayrı bir ses çıkıyor konuyla ilgili.

Perşembe, Aralık 8

Galatasaray:3 - Fenerbahçe:1


Galatasaray 2000 yılında Uefa kupasını kaldıran kadrodan sonra geçen 10 yıllık süreçte takım oluşturmakta oldukça zorlandı.Fenerbahçe'nin kupayı alan takımı Johnson'ın golüyle 1-0 mağlup ettiği maçla başlayan,iki takım arasındaki rekabette ibrenin Fenerbahçe lehine döndüğü 10 yıllık bir süreç geçti.Saracoğlu'nda Galatasaray'ın son yıllardaki en iyi topunu oynamasına rağmen 0-0a razı kalması ve maç sonu Sabri ile taraftarın galip gelmişçesine üçlü çektirmesi bu rekabetin boyutunu ortaya koyan cinstendi.

Geçtiğimiz yıl Galatasaray'ın tarihteki en kötü sezonlarından birini yaşamasının ardından bu sezon yapılan revizyon sonucu kaliteli bi kadro oluşturulduğunu söylemek mümkün.Elmander-Baros gibi iyi hücum silahları Eboue,Engin,Melo,Ujfalusi gibi dirençli,mücadele gücü yüksek,Selçuk gibi teknik kapasitesi ve pas kabiliyeti yüksek,Muslera gibi zaman zaman basit goller yese de kaliteli bir kaleci ile kurulan kadro haftalar geçtikçe oyununu da oturtmaya başlamıştı.

Bu bahsettiğimiz oturma olayı bugün Fenerbahçe karşısında son yıllardaki galibiyet açlığının getirdiği istek ile de birleşince Galatasaray'ın bu sezon oynadığı etkili oyunlardan birini izledik.

Maçın henüz başlarında Volkan'ın çıkardığı net pozisyonlar gelen golü habercisi idi.Ancak çıkardıkları için ne kadar övmek gerekirse de yediği ilk iki gol için Volkan'ı eleştirmek mümkün.İki golde de topu altından kaçırdı.Bu hataya yediği gollerde sık denk gelmek mümkün.

Bienvenu için iyi şeyler yazdım,beklentilerim olduğunu vurguladım.Bugün Aykut hocanın tercihi sağ kanatta şans buldu.Öyle olunca Gökhan hem hücum hem savunmada yapayalnız kaldı,sağ kanat felç gibiydi.Aykut hocanın kredisi bende sonsuzdur ancak devre arası yaptığı değişiklikleri; Alex uçta kaldığında top tutmakta zorlandığımız ve Bienvenu'nun sağda etkisiz kaldığı gerçeğini daha erken kabul edip öne çekmeliydi.Bienvenu'ya da yüklenmenin anlamı yok o pozisyonda verimli olmasını beklemek zorlamaydı,ilk yarı tüm takım kötüydü zaten ekstra bi etkisizliği yoktu.

Gelelim maçı kaybetmemizden kat be kat fazla takıldığım ve şu saat olmasına rağmen hala sinirimin geçmek bilmediği,kabullenemediğim Bilica mevzusuna.Fatih Terim'in 19 yaşında olması ve lig tecrübesi bulunmamasına rağmen güvenip 11'e koyduğu gelecekte muhtemelen milli takımın stoperlerinden biri olacak Semih Kaya zor durumda hiç çekinmeden,gocunmadan topu taca atabiliyorken bizim 30'luk Bilica'nın yaptıkları çoktandır taşmış olan bardağa düşen damlalardan başka bişey değildi.Kulübe geldiği güne lanet ettim gerçekten.Fenerbahçe tarihinde bu kadar sinir bozucu bir futbolcu olmamıştır.Serdar Kesimal 18'e girece kadar iyiyse artık oynasın,eğer Kocaman yeterli kapasitede olduğunu düşünmüyorsa Lugano geri mi döncek biri mi alınacak napılacaksa yapılsın ben taraftarın neredeyse tümünün bu adamı izlemek istemediğine eminim.

Galatasaray hakettiği bir galibiyet aldı.Fenerbahçe'nin maç sonu soyunma odasında kenetlenmesi ve toparlanmak gerektiği konusunda takımın fikir birliğine varması,tesislere dönüş yolunda taraftarın takımı karşılaması,desteğin skora bağlı olmadığını göstermesi ve transfer yanlısı olmayan yönetimin artık gerekliliği anlamış olması gerektiği gerçeği göz önüne alındığında hayırlı bir mağlubiyet olmuş olabilir.

Herşeye rağmen puanlar eşit ve bence bu takım beklentilerin üzerinde performans gösterdi bu haftaya kadar.Kadro kalitesi yapılacak takviyelerle birlikte hala ligi rahatlıkla zirvede bitirebilecek düzeyde.Ancak transfer şart.

Cuma, Aralık 2

Haftanın Golleri # 10


Ricardo Quaresma,onun golüyle yarışan vuruşuyla Jan Schlaudraff ve haftaiçi Old Trafford'u susturan muazzam golüyle Crystal Palace'li Darren Ambrose'un golleri benim ilk 3'üm.Celtic'li spikerin tabiriyle 18'lik teenager Dylan McGeough'un 80 metre taşıdıktan sonra attığı gol de dikkat çekici.

Diğer goller de hiç azımsanacak gibi değil.Tuncayvari bi vole-şata var,Sociedad'lı Martinez'in tam ortasahadan attığı gol var.Bu hafta dolu dolu anlayacağınız.Afiyet olsun.

Euro 2012 Kuraları ve Resmi Topu &Şike Yasasının Veto Edilmesi


A GRUBU POLONYA- YUNANİSTAN- RUSYA- ÇEK CUMHURİYETİ
B GRUBU HOLLANDA DANİMARKA- ALMANYA PORTEKİZ
CGRUBU İSPANYA -İTALYA -İRLANDA CUM.-HIRVATİSTAN
D GRUBU UKRAYNA-İSVEÇ-FRANSA-İNGİLTERE

Turnuvanın resmi topu 80'li yıllarda kullanılan 3 topun izlerini fiziken olduğu gibi ismen de taşıyan 'Tango'.(River Plate (1980), Tango Mundial (1984) and Tango Europa (1988))

Milli takımın ne şekilde elendiğini izledik.Hala daha hatırlayınca içimde birşeyler yer değiştiriyor.Değil kura çekimini turnuvayı bile dikkatimi çeken denk geleceğim yada bahis yapacağım maçlar dışında takip edeceğimi sanmıyorum.İstesem de zaman müsade etmeyecek zaten okulun son yazı,yoğun olacaktır her açıdan.

Üstüne üstlük Cumhurbaşkanımızın Şike Yasasını veto etmesi haberi zaman zaman dışa vurduğum bu ülkede yaşamaktan,bu tür anlamsız kararları kabul etmek zorunda bırakılmaktan dert yandığım sıkıntılarımı tekrar doruk noktasına ulaştırdı.Kimse yanlış anlamasın taşı toprağı altın,ekmeğini yiyoruz vs ama böyle saçma kararların alındığı 2.bir devlet yönetimi zor bulunur dünyada.

Anne, Baba;neden Bosna'dan buraya göç ettiniz ki?

Veto Gerekçesi:

''yapılan değişikliklerin, diğer kanunlarda öngörülen suçlara verilen cezalar dikkate alınmak suretiyle adil ve hakkaniyete uygun cezalar belirlenmesi amacıyla gerçekleştirildiği belirtilmekte ise de, kamuoyunda, genel ve gereklilikten doğan bir düzenleme olmaktan ziyade, halen yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında bulunan kişilere yönelik özel bir düzenleme olduğu intibaını uyandırdığı, bu durumun da değişikliğin esas amacı dışında özel bir saikle hazırlandığı eleştirilerine sebebiyet verdiği görülmektedir.''

Kamuoyunda kişiler özel olduğu intibası uyanmış.Bu kamuoyu kimmiş biri çıksın söylesin de bilelim?

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...