Pazartesi, Ocak 31

Selçuk Şahin

Geri paslarınla ömür törpüsü oldun 'kekeme' sıfatını kaptın pek çoklarından ama 7-8 yıl evvel ümit milli takımdan kapıp getirilenler arasında nasıl olduğunu bizim de anlayamadığımız bir şekilde,derbilerde 35+ metrelerden füzelerin ve kornerlerde ön direklerden vurduğun kafaların ile bu zamana kadar takımda kalmayı başardın.Dün gece de kırmızı gördün ama Allah'ı var sahanın iyilerindendin hakkını vermek lazım.

Fenerbahçe Trabzonspor'u gayet hakedilmiş ve özellikle ilk yarısında epey iyi oynanmış bir maçın ardından 2-0 mağlup etti.Maç yazısı ne zaman gelir bilmiyorum malum bütünleme zamanları fakat maçtan bir gün önce yaşanan bir diyaloga denk geldim paylaşmadan duramayacağım.

Cumartesi akşamı Samandıra'yı ziyaret eden taraftarlar takıma baklava ikram ettiler.Olay sırasında Selçuk'la bir taraftar arasında geçen muhabbet aynen şu:



-Selçuk ne yapıcaz yenicez di mi Trabzon'u?
+Merak etmeyin yieeaaaa...

Pazar, Ocak 30

Sıcak Temas

Sahaya giren adama mı kızsak Ümit Özat'ın tepkilerini mi konuşsak bilemedim.

Ankaragücü taraftarı ile ilgili Ümit Özat'ın 'ailesine küfür edildiği'ne ilişkin açıklamaları vardı 1 hafta kadar önce.Adamı çileden çıkarmışlar.

Sahaya giren o kendinibilmeze taraftar diyemiyorum sen maç izlemeye mi geldin kavga çıkartmaya mı arkadaş.Kaşınırsan karşılığını da görürsün.

İbretlik bi olay cidden.

Pazartesi, Ocak 24

1907 ÜNİFEB Basın Bildirisi


Atkılar Açılsın, Samanyolu Başlasın

24 Ocak 2011
Bilindiği üzere, 8 Temmuz 2010 tarihinde 1907 ÜNİFEB Yönetim Kurulu olarak tribün faaliyetlerimizi dondurma kararı almıştık. Öncelikle 8 Temmuz tarihinden günümüze kadar yapılan çalışmaları özetlemek isteriz.

Geçen süre içerisinde bizleri o günlere sürükleyen ve içinde hala çok fazla yanlışı bulunan "Türk Sporu'nda taraftarın yeri" ile ilgili elimizden geldiğince faaliyetler gerçekleştirdik. Öncelikle taraftarlar ve taraftarlık kavramıyla ilgili eksiklik ve sorunları kamuoyunun gündemine getirmeyi amaçladık. Bu eksiklikler ve olması gereken taraftar haklarıyla ilgili, Avrupa'daki örneklerin de göz önünde bulundurularak hazırlandığı, evrensel olarak geçerli sayılabilecek bir dosya oluşturduk. Bu süreçte daha önce Avrupa’da katılmış olduğumuz seminerlerde edindiğimiz tecrübeler ve iletişim ağımızı da kullandık. Öncelikli hedefimiz bunu kamuoyuyla ve ilgili spor kurumlarıyla paylaşmaktı. Fakat buna ek olarak, geçtiğimiz Aralık ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasıyla, kendilerinden de randevu talebinde bulunduk. Meclis Araştırma Komisyonu’nun diğer büyük kulüplerin taraftarlarını da davet ettikleri toplantıda, kamuoyuyla da paylaşılmış olan hazırladığımız dosyayı kendilerine ilettik. Kendileriyle olan iletişimimizi canlı tutarak, ilerleyen zamanda yapacağımız çalışmaları da kapsayacak daha güncel ve detaylı bir rapor sunmayı planlıyoruz.

Bilindiği üzere 4 Nisan 2010 tarihinde Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanan Fenerbahçe-Kayserispor maçında bulunduğumuz tribünde çıkan bir tartışma sonucunda bir çok arkadaşımız haksız yere gözaltına alınıp haklarında İl Spor Güvenlik Kurulu tarafından 6 ay spor müsabakalarından men ve idari para cezası verilmiştir. Haksız ve keyfi olarak verilen bu cezalara karşı adli mercilere yaptığımız itirazlar sonucunda bir kısım arkadaşımızın cezaları, cezalar delillendirilmediği gerekçesiyle iptal edilmiş, bir kısım arkadaşımızın dosyalarında ise yargılama devam etmektedir. Mahkemelerde bu itirazlar ile ilgili olarak bir uygulama birliği olmamasından dolayı her bir başvuruyu inceleyen Mahkeme farklı inceleme yöntemleri sonucu farklı kararlar verebilmektedir. Süreç tarafımızca yakından takip edilmekte olup, bu uygulama birliğinin olmamasından dolayı arkadaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilememe ihtimaline karşılık tarafımızca her platformda mücadeleye devam edeceğimizin, gerek görülmesi halinde bu süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar götürebileceğimizin kamuoyunca bilinmesini istiyoruz.

Özellikle spor medyasında oluşan yanlış algıları kırmak, yeni yasa ve sporda şiddet konularını bilinçli bir şekilde gündeme getirmek adına, uzun süredir sporun farklı paydaşlarının düşüncelerini aynı platformda dile getirebileceği bir panel düzenlemeyi planlıyorduk. 20 Ocak Perşembe günü spor camiasından önemli isimlerin katılımıyla İTÜ Gümüşsuyu Kampüsü’nde bu panel gerçekleşti. Panelin oldukça verimli geçtiğini düşünmekteyiz. Bu panel sonrasında spor camiasından da olumlu tepkiler almamız bu fikrimizi kuvvetlendirmekte.

Taraftarın her zaman tehlikede olduğu tribün ortamına pozitif yönde katkı yapmak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızı düşünmekle beraber; maalesef ortam koşullarının taraftar açısından fazla değişmediğinin bilincindeyiz. Ancak birliğimizin menfaati açısından ayrılığı daha fazla sürdürmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Grupsal organizasyonlar bazında tribünden ayrı kaldığımız süre içerisinde, pankartımız ve ürünlerimizle omuz omuza tribünde takımımıza destek vermeyi bütün üyelerimizin özlediğinin farkındayız. Bundan sonra da bütünlüğümüzü korumak ve tüm örgütlenmelerimizle beraber daha güçlü adımlarla misyonumuzu sürdürmek adına tribünlere geri dönüyoruz. 1907 ÜNİFEB, 27 Ocak Perşembe günü THY Euroleague’de oynanacak Valencia maçından itibaren bir bütün olarak Fenerbahçemiz’in yanında olacaktır.

Kamuoyunun şunu bilmesini isteriz; daha önce de belirttiğimiz üzere, özellikle içinde ağır maddeleri bulunduran yeni Sporda Şiddet Yasası’na karşı çalışmalarımız, görüşmelerimiz sürecektir. Bundan sonraki süreç içerisinde de, spor camiasındaki yozlaşmışlığın bulunduğu her alanda sesimizi her zaman olduğu gibi çıkarmaya devam edeceğiz.

Tüm üyelerimizden isteğimiz, Perşembe günü takımımızı desteklemek amacıyla 1907 ÜNİFEB ürünleriyle beraber salondaki yerlerini almalarıdır.

Saygılarımızla,

1907 ÜNİFEB Yönetim Kurulu


1907 ÜNİFEB - Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği

Pazar, Ocak 23

Operasyon

Hangi gazete ilkokul çocuklarının bile yapmaktan sıkıldığı ve artık unuttuğu tarzda başlıklar atıp haber yapabilir.

"Trabzon'un yükselişini engellemek için Aziz Yıldırım ve ekibinin başlattığı operasyon yavaş yavaş hissedilmeye başlandı: Şimdi oldu mu Aykut"


Trabzon yerel basınından taka gazetesinin attığı başlık böyle.Geçen yıl son maçta şampiyonlukla ilgisi bile olmayan bir Trabzonspor'a karşı tek maçlık bir 'operasyon' daha kolay ve sessizce gerçekleşebilecek ve şüphesiz 17 maç sürecek bir 'indirme operasyonu'ndan daha kolay olacaktı.

Peki bir sormak lazım kendilerine;madem Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman'ın bunu yapmaya kudreti vardı neden ozaman kullanmadılar bunu?

Trabzon insanının futbola ve takımına olan bağlılığını herkes biliyor fakat kimse kusura bakmasın Taka Gazetesi işin cılkını çıkarmış.Kendilerine Sertab Erener'den 'Büyü de Gel' şarkısını yolluyorum.Dinlesinler açılırlar belki,haftaiçi pek muhtemel bir Bjk mağlubiyeti yaşadıktan sonra da 'çok güzel oldu,çok da iyi oldu Aziz&Aykut ' başlığı mı atarlar bilmiyorum.



Antalya:0 - Fenerbahçe:1


Zor bi dönemden geçti Fenerbahçe.Önce kupada sonra ligde Ankaragücü mağlubiyetleri,yine kupada Buca-Malatya mağlubiyetleri zaten bir düzene girmekte epey zorlanan takımı yaralamıştı.

Son hafta içinde sık sık takımın Antalya kampında iyi çalıştığı,o kötü dönemin etkilerini kampın ilk gününde üzerinden attığına ve Antalya maçı için kenetlendiğine dair haberler izledik,okuduk.

Gel gelelim maç bu beklentilerle başladı.Hafta içi Antalya'nın pek çok açıdan eksik Galatasaray karşısında üstelik galibiyete ihtiyaç duyduğu halde gösterdiği oyun pek korkutucu değildi ve hepimiz Fenerbahçe'nin maça baskılı başlayarak kontrolü ele alacağını düşünüyorduk.Öyle olmadı,beklentiler boşa çıktı ve açıkçası benim gördüğüm Fenerbahçe'nin sezonun bu bölümüne kadar gördüğümüz takımdan performans olarak olsun olsun %5 fazlası vardı.%10 diyemem bile.

Antalya ceza sahası dışından da olsa 15-20 dakikalık sürede 4 şuta ulaşmıştı bile.Biz ise Alex'in genelde bu maç sol açık forvet gibi başlayan Niang'a attığı ara paslarla pozisyon peşindeydik.Niang o kanattan yaptığı hücumların benim sayabildiğim en az 5-6 tanesinde topu kendi kalitesine yakışmayacak şekillerde kaybetti ve kaybettiği adam da Ali Turan yani.Kaybetmediği zamanlarda da kötü tercihler yaptı.

Oyunun dengelendiği bölümlerde Fenerbahçe ne yapmak istediğini daha bilirmiş gibi gözüksede Aykut hocanın maç sonu dediği 'toplu hücum edip toplu savunmaya çalıştık' gibi bişey olmadı.Pek çok zaman sağdan Gökhan Gönül yada Topuz yardırıp gittiğinde orta için kafasını kaldırdığında içerde sadece Semih vardı.

Takım savunması olarak ise iyi olduğumuzu söylemek mümkün.Antalya'nın Necati ve Tita gibi ayaklarına hakim oyuncuları var keza Yenal da öyle.Bu adamlara bireysel olarak adam eksiltme vs gibi fırsatları vermedi bile diyebiliriz takım.Bazı pozisyonlarda Niang'ın,takım rakibin paslarına yönelik komple olarak preste yön değiştirdiği durumlarda yerini almakta gecikti.Bir kaç defa da Topuz'un içe kaymasından dolayı yerini kaybetmesi dışında geri 4lü neredeyse hatasız oynadı.

Tam devre arasına girilirken Gökhan Gönül aldığı topla kendi yarısahasından ilerlemeye başladı,ortasahada iki kişiden sıyrıldı ceza yayına kadar topu sürdü sürdü,çalımını attı kaybeder gibi oldu yıkılmadı ve onca hareketinden ardından bir defans oyuncusundan hücumda beklenmeyecek kadar bir soğukkanlılıkla Ömer'in açıldığını görüp nefis aşırttı.Bu sezon 3.golünü atmış oldu.Maç boyunca girdiği ters kademeler,kale çizgisinde Volkan'a dublorlük yapmaları vs.Büyük alkışı hakediyor gerçekten.Ve bu sadece bu maç için değil Gökhan her maç böyle mücadele edip faydalı olmaya çalışıyor.

İlk yarının sonunda gelen gol ikinci yarıda geride bekleyen kontrollü oynayan bir Fenerbahçe işaretleri veriyordu bizlere.Öyle de oldu 65-70'ten sonra Selçuk stoperlerin arasına kadar çekildi.Top kontrolü Antalya'ya verildi.Fakat o bölümde Antalya'ya tek bir pozisyon bile verilmemesi iyi işaret.Lugano'nun geri pasında Volkan'ın en yakın rakip 15-20 metre uzaktayken topu vurmayıp tutması sonucu Antalya'nın elde ettiği endirek vuruş ve karambolden çıkan aşırtma topu Volkan'ın çelerek çıkarması dışında pozisyonu olmadı rakibin.

Haftaya Trabzon maçı çok önemli.Belki iyi bir oyun yoktu fakat bir takım değişiklikler göze çarpmadı değil.Golden sonra takımın kaynaşması da bunların sinyali elbet.Fakat bu kenetlenme neden illa yumurta kapının ucuna gelince oluyor araştırmak lazım gerçekten.Trabzon'un bugün puan kaybı ve hafta içi çıkıştaki Beşiktaş'la önemli bir kupa maçına çıkacak olması onlar için stres bizler içinse motive edici unsurlar.

Saraçoğlu'nda 55.000 kişinin gücüyle Fenerbahçe bu performansının da üstüne çıkıp Trabzon'u pekala mağlup edebilir,ligin kendileri açısından yeniden başlamasını istiyolarsa etmeliler de.

Cumartesi, Ocak 8

Arsenal:1 - Leeds Utd:1 / Dürüst Çocuk Walcott!

Bugün oynanan Fa Cup'ta Arsenal Emirates'te Leeds United'ı ağırladı.Leeds geçen yıl Manchester'ı bu kupadan saf dışı etmeyi başarmış ve bu başarının bir benzerini yaşatmak için geldi bu deplasmana.

Leeds'in Championship liginde gollü maçlarına alışmıştık.Arsenal de son zamanlarda gollü maçlar çıkaran bir seri yakalayınca bu maç da gollü çekişmeli zevkli bir maç olur diye düşünüyorduk ama öyle olmadı.Arsenal rotasyona uğramış bir kadro ile sahaya çıkınca maç sıkıştı.Gol gelmeyince Leeds'in direnci giderek arttı ve 54.dakikada Denilson'un Gradel'i düşürmesiyle kazanılan penaltıyı Snodgrass'ın gole çevirmesiyle öne de geçtiler.

Arsenal'in Rosicky-Arshavin-Bendtner'li ileri ucu bir şeyler üretmekte zorlanınca maç böyle bitecekmiş gibi gözüksede arkadaşlarla maçı izlerken 'yok ya bitane atar 2.maça götürürler işi ama orda da Leeds eler' dedim :) 88. dakikada postun konusu ve kahramanı Theo Walcott,Parker tarafından düşürüldü! ve bu kez penaltıyı kazanan taraf Arsenal oldu.Fabregas'ın golü maçı Elland Road'a taşıdı.

Walcott maç sonunda aslında kendi oyun karakterinde bu tarz hareketlerin yer almadığını ama maçı kazanmak istediğini ve bu yüzden kendisini yere attığını kabul etti penaltı pozisyonunda.

Adama madem içinde sahtekarlık yok neden delikanlı gibi çıkıpta pozisyondan hemen sonra hocaya koşup penaltı değil diyemedin derler Walcott.Hiç yakıştıramadım şahsen.Umarım Leeds geçen yıl başardığını tekrarlar ve yukarıda bahsettiğim tahminim gerçek olur.

Cuma, Ocak 7

Bahisseverler İddaastar'da Kapışıyor!

Bahis firmalarını zengin etmekten bıktınız ama oynamaktan kendinizi alamıyor musunuz?Bütçeniz mi sarsıldı?Çok süpriz oluyor,çok şanssızım bi yerde dönecek ama ozamana kadar ben batacağım bu gidişle diyor ama halen kupon yapmaya devam mı ediyorsunuz?

İddaastar kaybedenler ve oynamaktan kendini alamayanlar ile bahise gerçek para yatırmak istemeyen ancak içlerindeki bahis yapma dürtüsünü gidermek isteyenler için birebir.

Facebook'ta uzun süredir varolan ancak nekadar gelişmiş ve kullanılır olduğunu gördüğümüz bir kaç gün öncesinde yakın arkadaşlarımla birlikte kullanmaya başladığımız uygulama.Tekten yattım derdi de yok.Tekten yatan kuponlarınızda tutan bahisleriniz bile tutmuş kupon gibi para vermesede puan olarak hesabınıza geçiyor ve bu puanlarla arkadaşlarınızla yarışıyorusunuz.

Herkese tavsiye ederim.Facebook uygulamasına şuradan ulaşabilirsiniz.

Merhaba Ben Felipe Melo,Bu Da Kramponum!

Dün oynanan Juventus-Parma maçının 17.dakikasında yaptığı hareketle kırmızı görerek takımını 10 kişi bırakan Brezilyalı Felipe Melo'nun ''insan değilsin sen'' dedirten müdahalesi.

Zamanında yaşadığı psikolojik sorunlar yüzünden futbolu bırakma noktasına gelmiş,ülkesine dönmüş ailesi ve yakın çevresinin baskısıyla tekrar geri dönmüştü.Keşke bıraksaymış.Böyle canice kasti hareketler sergileyen topçu kardeşim olsa affetmem en ağır men cezası neyse veririm.


Diana Taurasi&Penny Taylor


Transferleri söz konusu olduğunda 'hadi ya,gelmezler ki' dediğim isimlerdi.Ciddileştiğinde ise nerede ne kadar videoları var abartmıyorum %80 ine yakınını izlemişimdir.

Gerçekleştikten sonra ise merakla,ilgiyle,zevkle,keyifle izledim oyunlarını.Açık konuşmak gerekirse 7-8 yıl basketbola ciddi emek veren biri olarak belki de bıraktıktan sonra gelen soğukluğun getirisi,erkek basketbol maçlarını bile zor izler oldum.Kadın maçlarını ise yapacak hiçbirşeyim olmadığında izlerdim.Son seçenekti benim için.

Sonra ne zaman amatör branşlar kaybettiğinde Fenerbahçe kaybetmiş,kazandığında ise sponsorlar kazanmış olmaya başladı bazıları için ozaman yeniden ilgi duymaya ve çok elzem olmadıkça işim gücüm varsa yarıda bırakıp maçları izlemeye başladım.

Taurasi ve Penny geldikten sonra ise net olarak söylüyorum sadece onları kaçırmamak,5 yıl önceye kadar bu sporu oynamaktan aldığım keyfi bana yeniden hatırlattıkları için izledim maçları.

Doping olayı ilk meydana çıktığında yanılmıyorsam klüp oyuncunun gizlilik hakkına tecavüz
edenleri hedef alan bir açıklama yapmıştı.Haklı bi açıklamaydı.Bu tarz olaylarda resmi sonuç çıkana dek geçen sürede bu bilgileri sızdırmak suçtur.Ama tabi bizler henüz Taurasi'ye doyamamışken böyle bir olay nasıl olur,wnba'de oynamış bir oyuncu böyle amatör bi harekette bulunamaz vs derdinde olduğumuz için işin o boyutunu 8.plana falan atmıştık.

Hani olmaz,görüldüğü çok ender ama b numunesi negatif çıkar diye umduk.Günler geçtikçe böyle bişeyin olmasının çok zor olduğunu anladık.Umutlar azaldı nitekim federasyon b numunesinin pozitif çıktığını açıkladı klüp de Taurasi ile yolları ayırdığını.

Ne ceza alacak bilmiyorum.Gerçekten çok üzüldüm bu olan biten karşısında.Aylar önce geldiğinde kız arkadaşıma 'erkekte Kobe neyse bayanlarda da bu kadın o' diye heyecanla anlatmıştım.Bu gece doping üzeri gelen fesih olayını anlatmak zorunda kaldım.

İşin bide komplo boyutu var.Öyle olduğu iddiasını ortaya atan ve savunanların sayısı az değil.Boru değil bu iki kadın Fenerbahçe'yi belki de Avrupa Şampiyonluğu'na götüreceklerdi.Önlerine çıkana ayırt etmeksizin 30-40 sayı atıyorlardı totalde.Bunları ortadan kaldırmayı isteyecek insanların olması hiç te azımsanacak bir ihtimal değil gözümde.Bu ülkede bu zihniyette insanların sayısı da az değil ve aslında yıllardır yerimizde saymamızın nedenlerinin başında da bu geliyor.

Düşünün bu olaylar karşısında hem sempatikliği ve güzelliği hem de oyunuyla taraftarları büyüleyen Penny Taylor ''Diana'nın böyle birşey yapmasına ihtimal dahi vermiyorum,bu doping olayından sonraki ilk maçın ardından örnek vermek için direk beni seçmeleri düşündürücü,burada acayip şeyler dönüyor,ayrılmak istiyorum'' açıklamasını yapmak zorunda kalıyor.

Taurasi olayın ardından maddenin Amerika'da serbest olduğunu orada kullandığını,ülkemizde yasaklı olduğunu bilmediğini söylemiş.Federasyon ise Amerika'da serbest olduğunu belirten yazıyı Taurasi'nin doktorundan almaları halinde oyuncunun aklanacağını ifade etmişti.Yazı gelmeyince Taurasi ile yollar ayrıldı.Bu durumda baş sorumlu bana göre daha çok Fenerbahçe kulübü oluyor .

Ülkemize gelen böylesi yeteneklerden sonuna kadar faydalanıp keyif alacağımıza biz onları en kısa sürede kaçırtmayı başarıyoruz.Gerek Taurasi'nin durumunda kulübün duyarsız ve amatör kalışı gerek Penny Taylor'ın yaşananlar sonrası hissettikleri bunu gösteriyor.

Pazar, Ocak 2

Cameron Jerome&Barcelona



''Football Manager'da Barcelona'yı yönetiyorum.Azönce 6.5m pound'a kendimi transfer ettim.Taraftarlar mutsuz oldu.Bana bir şans bile vermediler üstelik!''



Birmingham City forveti Cameron Jerome İngiltere'den tivitledi.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...