Galatasaray 19.haftada 2-1 galip geldiği Denizli deplasmanından sonra üst üste 5.deplasmanından da 3 puan göremeden ayrıldı ve zaten azalan şampiyonluk ümitlerine bence bu kez veda etti.
Maç pazartesi olduğu için gitmek planımda yoktu ancak akşam 6 da başlayan dersin sıkıcı geçmesi sonucu çıkıp maça gidelim dedik.Stadın önünde kapalı bileti satmaya çalışan has Sivaslı iki ağır abinin 'kale arkası bitti gençler kapalı verelim' sözüne kanıp gişeye sormasak play station oynamaya doğru yol alacaktık.
Stada girip kale arkasındaki yerimizi alınca Galatasaray'ın kadrosu şaşırttı açıkçası beni.Jo'nun grip geçirdiğini okumuştum,Elano'nun sakatlığı var mıydı bilmiyorum ama gündüz haberlerde verilen muhtemel kadrolarda sahada olacakları söyleniyordu.Sahadaki kadro ise bambaşkaydı.Sanırsınız Galatasaray Real Madrid deplasmanına çıkıyor.Rijkaard; Ayhan-Topal-Barış-Sarp-Santos ile oluşturduğu orta sahanın önüne Keita'yı forvet olarak koymuştu.
Bu takıma Jo neden alındı? Peki Elano? Sivasspor'un 29 haftadır oynadığı futbol belli.Hadi tüm maçları geçtim Rijkaard sırf Fenerbahçe'nin Sivas'ta 5-1 galip gelidği maçı izleyip ordan feyz alarak oluştursaydı kadroyu böyle olmazdı.Koca sezonu defans yaparak geçiren ve bu şekilde aldığı puanlarla ligde kalmaya çalışan ekipler ancak bu şekilde 'orta sahayı basan adamlarla dolduralım da önce yemeyelim' anlayışıyla oynar.İlk yarı yine Santos'u 2-3 kere kaçırmayı başardı Galatasaray sol açık gibi oynayan Ayhan'ın tarafından hiç gelemediler zaten.Ayhan'ın ortaya kaydığı pozisyonların birinde Barış'a verdiği verkaç pasının sonucunda öne de geçtiler.
İkinci yarı başlar başlamaz Jo-Elano ve ne alakaysa Gökhan Zan ısınmaya başlamışlardı.70 gibi Jo,80 gibi de Elano girdi.İkinci yarı abartmadan sölüyorum Sivas tek kale oynadı desem yalan olmaz.Ne golü atan Barış,ne çakma sol açık Ayhan ne de ofansif orta saha görevindeki Mustafa Sarp bir varlık gösteremeyince Sivas, yakın rakipleri Denizli ve Diyarbakır'ın kaybetmesinden de olsa gerek puan almaya inanmış bir şekilde gelmeye başladı Galatasaray üzerine.
Tribünden izlerken 'şişir şişir nereye kadar,Neill ile Servet gibi iki adamdan top indirmek kolay mı' diye düşünüyordum ancak tek başına Mehmet Yıldız özellikle Servet ile girdiği ikili mücadelelerin neredeyse hepsinden galip çıkarak bu topların önde tutulmasını sağladı.Oyuna girerken beraber izlediğimiz arkadaşlardan birinin; 'bu da İstanbulspor'dan sonra kayboldu' sözümden sonra 'serseri' olarak tabir ettiği Faruk'un şutunu Aykut'un sektirmesinin ardından Sivas'ın gururu Mehmet Yıldız'ın golüyle düşmeme adına önemli bir puanı aldılar.Sivasspor'un sahadaki tek kötü ismi Cihan Yılmaz'dı benim gördüğüm kadarıyla.Mesut Bakkal'ın gelişini eleştirmiştim ancak görülen o ki hoca değişikliği genelde olduğu gibi Sivas'ı da olumlu etkiledi ona da hakkını teslim etmek lazım.Yabancılardan Petkovic dahil 3 ismi kadroya almaması,ilk 11'de yalnız Keita'ya yer vermesi onun dışındaki yabancıların da Kamanan ve Agbetu gibi etkili sayılabilecek isimlerden olması alınan sonuçlara bakılınca doğru tercihler olarak görülüyor şimdilik.
Galatasaray şu maçtan galip ayrılsaydı bile bundan sonrası adına umut beslemeleri ne derece doğru olurdu bilmiyorum.Haftasonu bloglar arasında gezinirken derbiden önce puan hesabı yaptığında Galatasaray'ı şampiyon olarak çıkaran bir blogger'ın tekrar yaptığı hesaplarda Fenerbahçe'yi şampiyonlukta favori çıkardığı ancak eğer olursa dahi Fenerbahçe'nin bu sezon oynadığı futbolla bunu haketmeyerek kazanmış olacağını söylemişti.Galatasaray'ın sırf derbide ve şu maçta oynadığı futbollar ligin en kritik dönemlerinde,kalitenin ortaya konulması gerektiği yerde varlık gösterememesinin adı 'haketmek' mi olacaktı acaba? Varsın 3.hesaplamasını ve kim neyi hakediyormuş Fenerbahçe'nin son 2 haftadır oynadığı istekli futbolu da gözönüne alarak hesaplasın bir zahmet.
Sonuç olarak Galatasaray bence Rijkaard'ın yanlış tercihleri sonucu az miktarda varolan şampiyonluk şansını da yitirdi.Rijkaard bu ülkeye gelirken bir sistem,bir karakter oluşturacağı düşünülüyordu ancak görünen o ki Rijkaard'ın şampiyonluk zora girdiğinde takımı karakterinden vazgeçiren bir yapısı varmış.
Son olarak dikkatimi çeken başka iki şey; bu şehrin halkı Galatasaray'dan nefret ediyor resmen.Bu akşam stadda gördüğüm tepkiler sanki yabancı bir takımla oynanıyormuş gibiydi.Ne Fenerbahçe ne Beşiktaş hatta Sivas'ın her daim çekişme içinde olduğu şehrin takımı Kayseri bile bu stada geldiğinde böyle tepki görmedi bu güne kadar.
İkincisi de Keita'nın bu çirkeflikleri aynı işten ekmek kazanan bir meslekdaşını sakatlamasıyla falan son bulacak heralde.Yasin'in kaval kemiğine bastığı tekmede ayağı mı kırılsaydı?Hayrettin'e attığı dirsekte boğazına kaçan dili kısa sürede düzeltilemeseydi mi farkına varılacaktı bu adamın pis oyunlarına? Yakışmıyor bu adam.Galatasaray ezeli rakiptir evet ama sonuçta bu ülkenin büyük camialarından biridir ve o camianın formasını taşımaya yakışmayan bi adamdır Keita bence.Galatasaray yöneticileri hala bu tür davranışlardan sonra bile Keita'yı bu formaya yakıştırabiliyorlarsa kendi karakterlerini de ortaya koymuş olurlar diye düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder