Beklenilenden pek farklı olmadı işin açığı ancak Motta'nın gördüğü kırmızı kart kalan 60 dakikayı tek kale izlememize neden oldu.Motta çıkmasaydı belki Inter böylesinde duvar örme yoluna gitmez onlar da skor avantajı ellerinde,kendilerini daha da rahatlatacak golü arayabilirlerdi.Ve tabi Barca da yine o pas trafiğinin sonunda topu kaleye sokabilecek pozisyonları daha rahat bulabilirdi.Ancak Inter'in 10 kişi kalmış olması sıklıkla Cambiasso'yu da stoperlerin arasına görmemize ve dolayısıyla Inter ceza sahası içinde zaman zaman bekler dahil 6-7 beyaz formalı oyuncu izlememize neden oldu.
Belki de Barca'yı ilk kez bukadar çok kanatlardan orta yaparken gördük.Çok da şaşılacak bişey değil zira ataklarını çoğunlukla ortadan delerek ve yine çoğunlukla Messi önderliğinde yapan bir takım,ortadan her gelmek istediğinde denedikleri her 10 arapasın 9 u duvara çarpıp dönüyor gibiydi.Gol beklenenin dışında bir isimden Pique'nin ayağından kaleci Cesar'ı ve bir defans oyuncusunu adeta 'bakkala gönderdikten' sonra geldi.Toure'nin karnının üstüne yapıştırdığı koluna da çarpmış gibi gördüğüm pozisyonun devamında topun 2.kez Barca adına ağlarla buluşmasını hakemin geçersiz saymasından sonra başka gol olmadı ve kimilerine göre son yılların hatta dünyanın gelmiş geçmiş en karizma hocası Mourinho'yu Camp Nou'da 'Ulubatlı Hasan' edasında tribünlere doğru koşup zıplarken gördük ve Inter tam 38 yıl sonra Şampiyonlar Ligi'nde finale yükselerek,vizeler yüzünden özetini izlemekle yetindiğim Lyon-Münih yarı finalinin galibi Bayern'in 22 Mayıs'ta Real Madrid'in stadı Bernebau'da yapılacak finalde rakibi oldu.
Bundan tam 10 yıl önce şimdinin Bayern Münih'in hocası Louis van Gaal'ın yönettiği Barcelona,çeyrek finalde Chelsea ile karşılaşmış ve ilk maçı tıpkı bu seride olduğu gibi Stamford Bridge deplasmanında 3-1 kaybetmişti Barcelona.Rövanş maçında Nou Camp'ta 3-1 öne geçen ve Rivaldo'nun ayağından penaltı kaçırmasına rağmen uzatmaya giden maçı 5-1 kazanarak turlamışlardı.Şimdi o zamanın Barca'sının başındaki Van Gaal eski takımı ile finalde karşılaşacak.
Geçtiğimiz yıl Mourinho'nun izlerini üstünde fazlasıyla taşımaya devam eden Chelsea Barca'yı Hiddink yönetiminde elemeye çok yaklaşmıştı.Mourinho Chelsea yönetiminde olmasa da Inter'in başında bunu gerçekleştirerek dün basın toplantısında dediği gibi ''Inter için bir rüya ancak Barcelona için bir saplantı'' olarak tanımladığı finale ulaştı ve maç sonunda Barca tribünlerine 'kral benim' mesajı verdi resmen.
Kırmızı kart pozisyonunda Pedro'nun yerden hocayı kesmesinin yanı sıra maç sonunda Mourinho'nun sevincine Valdes'in ''cıvıtma hoca'' dercesine refleksleri,ve Inter'li oyuncular ve teknik kadronun sevincinin Barca tarafından su fiskiyeleriyle bölünmek istenmesi,Real Madrid taraftarlarının maçtan sonra Cibeles meydanında sevinç gösterileri yapması ve Madrid kesiminin en son isteyeceği şey kendi mabedlerinin soyunma odasında ezeli rakiplerinin yer alma ihtimalinin gerçekleşmemesi de akılda kalacak olan diğer anekdotlar.
Finalde iki taktik dehanın çarpışacağı maçta benim favorim ve açıkçası gönlümün de kazanmasını istediği takım Inter olacak şüphesiz.Yarı final ilk maçında kırmızı gören Frank Ribery'nin 3 maç ceza aldığını ve finalde oynamayacağını da not olarak ekleyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder