Pazartesi, Ekim 31

Fenerbahçe:1 - Karabük:0


Futbolda her maçın bir hikayesi vardır.Pek çok maç önceden öngörüldüğü tahmin edildiği gibi favori olan takımın kazanması ile sonuçlanıyor,bazı maçlarda erken gelen gol,topun bir türlü kaleye girmemesi,sakatlıklar vb nedenlerle sürpriz sonuçlarla bitebiliyor.Bugün erken çıkan kırmızı kartla seyri tamaen değişen bir örneğini izledik Saracoğlu'nda.

Maç başladığında dışardaydım eve varıp laptopu açtığımda 20.dakika geçmiş,maçın asıl aksiyonları olmuş bitmişti bile.Alex'in kırmızısından başlayalım.Dürüst olmak gerekirse Alex'in Fenerbahçe forması giydiği 8.sezonu izliyoruz ve geride kalan 7 sezonda 2-3 kez bilerek yaptığı çaktırmadan taban basmalarına şahit oldum.Bunları kesinlikle savunmuyorum ancak bunca sezon oynadığı sayısız maçta kendisine yapılan itme,çekme,tekme,dirsek,taban gibi hareketler düşünüldüğünde 7 sezonda 3 kez inceden basmasına bişey diyemiyorum.Dün akşam da pozisyonu ilk gördüğümde yine çaktırmadan dirseği koyuyor diye düşünmüştüm.

Maç bitip tekrarını izlediğimde net bir şekilde dirsek atmadığını sadece kolunu açıp arkasından kendisini çeken rakibinin daha fazla yaklaşmasına engel olmaya çalıştığını görüyoruz.Kolu sabit bir şekilde açık olarak duruyor.Basketbolda bu hareket serbesttir.Topu kollarınızı vücudunuzla 90 derece yapacak şekilde dirsekleriniz açık olarak tutabilir ve kolunuzu kendi ekseninizde savurabilirsiniz.Topu tutan oyuncunun vücudunu çevreleyen bir çember olduğu varsayılır ve rakip oyunucun o çembere girmesi,muhtemel o dirseği yemesi topu tutana değil rakibe faul getirir.

Futbolda bu hareket tabi ki serbest değil.Kolu normalden açık bir şekilde engellemek için tutarsanız karşılığı sarı karttır.Alex'in kasıtlı olmadığı açık ve maçın başında verilen bu haksız kırmızı daha 6.dakikada maçın seyrini inanılmaz değiştirdi.

Hakem Aytekin Durmaz kontrolü kaybetti.Kırmızının hemen ardından Caner ve Emre'nin sertliklerine Emre'nin ilk yarı sonuna kadarki agresifliğine kart gösteremedi.Gerektiği yerde kartı çıkaramadı tamamen alakasız bir yerde Emre topun havası inik işareti yapıp top toplayıcı çocuğa değişim için attığı an sarı verdi.

Saracoğlu tribünleri Bienvenu'yu altıpastan yapamadığı gol vuruşu için eleştirirken 3 dakka sonra aşırtma vuruşla attığı gol için sevinirken buldu.İkinci yarıda hızlı bir kontraatakta Fenerbahçe tehlikeli çıkarken faul gerekçesiyle devam eden atağı kesip sarı kart veren de Aytekin Durmaz'dı.Neyse ki bugün Saracoğlu'nda hakemin bu dengesizliği ve Fenerbahçeli futbolcuların erken ve haksız eksik kalmanın verdiği adrenalin ile açığa çıkan agresifliklerine lehine kullanma adına çirkef davranışlarda bulunan bir rakip değildi Karabük.Öyle olsaydı hem tribün hem futbolcuların tansiyonu daha da artabilirdi.

Federasyon ve MHK ne düşünecek nasıl yaptırımlarda bulunacak,bulunacak mı şu maçtan sonra bilemiyorum ancak sezon başlayalı 9 hafta oldu ve hata sayısı kabul edilebilir derecede olan hakemleri saymak istesek bir elin parmaklarını zor bulur!

Tüm takım Alex'in atılmasını bir nevi gurur meselesi yapıp sahada onu aratmadılar özellike çalışkanlığı ve bitmek bilmeyen enerjisi ile Caner,hem yaptığı asist hem sakatlıktan sonra form tuttuğunu görmemiz ile sevindiren Topuz,bugün için çoğu zaman aşırı olsa da mücadelesi ile Emre,2 kez Shelton'ın ağlara giden topunu çıkaran Volkan,yine formu yüzünden eleştirilen Gökhan'ın iyi oyunu,Ziegler ve Yobo'nun hatasız oynaması dikkat çekenlerdi.

Bienvenu için şahsi düşüncelerim çok pozitif,daha önce de dediğim gibi potansiyeli olduğu çok açık,tek eksiği bu potansiyeli verimli şekilde kullanmakta henüz tam manasıyla başarılı olamıyor,ama bunu da zaman içerisinde yapacak.Bugün yine çok çalıştı golünü de attı bence yapamadığı şeyler yüzünden onu eleştirip Semih'i tercih etmekten yana olmaktansa onu desteklemek gerek.Çünkü sonradan giren bir Semih bile nedendir bilinmez top tutmakta zorlanıyor artık,75 te girdiği zaman bile sanki bir 90 dakka yapıp girmiş gibi takatsız gözüküyor.Hiç alışık olmadığımız kadar formsuz Semih.

Caner'in geçen yılın ikinci yarısında başlayan yükselişi ısrarla sürüyor.Özellikle Galatasaray taraftarının kendisine hala tepkisi var.Takımı satmakla vs suçlanıyor ve Fenerbahçe taraftarının kendisini kabul edip övgüyle söz etmesine bile tahammül edilemiyor bazı kesimler tarafından.Bence Hırvatistan maçlarında kesinlikle kadroda yer alması gerek Caner'in.Böyle devam ederse Fenerbahçe'nin yeni Tuncay'ı olmaya çok yakın.

Aykut Kocaman'ın maç sonu değindiği gibi bugünkü Aytekin Durmaz'ı görünce geçen hafta derbiyi yöneten Fırat Aydınus yönetimi yüzünden öpüp baş üstüne konulması gerekir.Herkes maçtan sonra ne kadar keyif aldığından bahsettiyse bundan Fırat hocanın yönetiminin de payı azımsanmamalı.

Takımın Alex'siz ve muhtemelen ilk defa evindeki bir maçta pas yüzdesinde rakipten geride kaldığı bir maçı(49-51) yüksek mücadele göstererek kazanması taraftarı için gurur nedeni ve övgüyü kesinlikle hakediyor.Böyle galibiyetlerin de hem izleyenler için hem futbolcular için anlamı daha başka oluyor.

Bu arada Ali Koç'un devre arası Alex'i locasında ziyaret edip başından öpüp sırtını sıvazlayarak teselli etmesini ise kelimelerle anlatamıyorum.Futbolu yöneten yada yönettiğini sanan pek çok yöneticinin görüp örnek alması gereken hareketler bunlar.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...