Pazar, Şubat 20

''Ne Kadar Anası S...... Varsa Toplanmışlar Buraya''



Nerden başlasam bilemiyorum.Cuma günü satışa çıkacağı söylenen Beşiktaş-Fenerbahçe maçı biletleri için şehir dışından gelenler için Perşembe sabahı belki de daha evvele dayanan hikaye Perşembe öğleden sonra ufak ufak başlıyor.

Stad çevresinde toplanan taraftar bir otobüs ile birlikte Samandıra Can Bartu Tesisleri'ne geliyorlar,takıma baklava dağıtıp maç öncesi son kez destek oluyorlar dönüp son yemeklerini yiyip sıraya giriyorlar gişeler önünde.Akşam kameralar geliyor çektikleri cefayı görüntülemek için,vakit geçirmek için yaptıkları gibi basıyorlar tezahüratı.Şakalaşmalar,muhabbetler derken saatler geçmek bilmiyor.Yağmur yağıyor gece,aldırmıyorlar,taa uzaklardan onca yol gelmişler o yağmur altından yorgunluktan bitap düşüp uyuya kalanlar oluyor sırada buldukları bir boşluğa kıvrılanlar arasında.Sabah oluyor.Yoğunluk artıyor.Yandan girerek kaynak yapanlar sıranın genişlemesini sağlıyor ama düzen bozulmamaya çalışılıyor.Bir tarafta polis barikatı diğer yanda bildiğimiz karton koliler.Koli bandıyla bantlanmış koliler! sırada tutuyor onları.Sıranın kalabalıklaştığını görenler sabahın erken saatlerinde polis çağırıyor,polis zahmet edip saatler sonra geliyor olay yerine.Ve işte olay orda patlak veriyor.

O saate kadar,grup liderlerinin önderlik ettiği uyarılarla sırayı koruyan taraftar polis gelince nolduğunu anlayamadan copları kafalarına,biber gazlarını yüzlerine yiyorlar.Yetmiyor 12 saati aşkın süredir aç,yorgun sıra bekleyen,pek çoğunun 24 saatten fazladır bu işe zamanını verdiği yaklaşık 1500-2000 kişilik gruba ''ne kadar anası s...... varsa toplanmışlar buraya'' cümlesini işitiyorlar.Hepsinin bir sıfatı var artık ''anası s......'' . Polisin coplamalarından oluşan yığılmalar sonunda düşen,yaralanan taraftarlar oluyor,yetmiyor düzen sağlamak için gelen polis bu işi;sırayı sabitlesin diye duran barikatları kaldırıp taraftarın üzerine savurmakla sağlamaya çalışıyor.

Onlar susuyor.Bilet dağıtma işlemi başlıyor.Bu sefer yeni bir düzen sağlama yöntemi geliyor: ''grupçular,pis sakallılar,kapüşonlu swetshirt giyenler,atkı takanlar ve hatta takımı desteklediğine işaret eden herhangi bir ürün kullananlara bilet verilmemesi'' emri geliyor.İnsanlar bir kez daha yaftalanıyor orda.''Arkalarda,temiz yüzlü,kıvırcık bi oğlan vardı,nerde o alın onu sıraya'' sözü geliyor.Düzen böyle sağlanıyor.Herkese bilet yok orda.Bu ve bu tür olaylar silsilesi sonunda ailesini,işini,okulunu,zamanını geride bırakan taraftar dayak yiyor,küfür yiyor,cop yiyor içlerinden bilet alanlar belki şanslı ama alamayan renkdaşları için üzülüyorlar onlar da.Düzen böyle sağlanıyor işte.

Bunu Fenerbahçe taraftarı olduğum,sarı-laciverte gönül verdiğim için söylemediğime emin olun.Bunu türk futbolunda deplasman maçlarına giden tüm taraftarlar için söylüyorum.Keşke ben de bu insanların arasında olabilsem diye çok iç çekmişimdir.Türkiye'de ki deplasman taraftarına sürekli çirkef,kavgacı,şiddete yönelik sıfatları yapıştırılıyor.Kimse de çıkıp demiyor ki bi dakika kardeşim.Kimse de o copları indiren polise çıkıp sormuyo ki ya bi dur bakalım ne istiyor bu adamlar?

Bu taraftarlar sahipsiz mi?Uğruna onca cefayı çektikleri kulüpleri neden bir temsilci çıkarıp o kaos ortamında yol gösteren yatıştıran görevini üstlenmiyor.Ama Manisa deplasmanıydı sanırsam gidip taraftara ''aman madde atmayın küfür etmeyin saha kapanır'' uyarısı yapmayı biliyorlar.Bu adamalr kendi kulübünün kendi stadının önünde şiddet görüyorlar.Üstelik hepsinin niyeti ortak.Sıraya girmişler ve o biletler bitene kadar sıranın kendilerine gelmesini değil 12 saat 112 saat bile beklemeye niyetliler.Bu işin daha ''insani'' yolları yok mu anlamak mümkün değil.

Taraftarı kimse umursamıyor bu ülkede.Yolunacak bir kaz,kavgacı,şiddet yanlısı,manyak herifler olarak görülüyor hepsi.Maraton tribününün 20 lira olduğu yerde deplasman için ayrılan kale arkasının 65 lira,başka takıma 30 lira olan tribünün büyük takım taraftarı gelince 90 lira olarak sezonluk kombineye eşdeğer geldiği bir ligi izliyor ve yaşıyoruz.Ve sesimizi çıkarmıyoruz.Susmaya devam ediyoruz.Biz sustukça onlar bize türlü türlü sıfatlar yakıştırmaktan,şiddet uygulamaktan,hiçbir hukuka sığmadan adam seçmekten,göz altına almaktan çekinmiyorlar.

Sivilde karşı karşıya kalsanız yüzünüze bakmaya cesareti olmayacak tipte adamlar sırf o üniformayı giymenin gücüyle! her türlü terbiyesizliği yapma hakkına sahip oluyor.Üstelik bu adamların;tribüncü! grupçu! olarak adlandırdıkları taraftarlara şiddet uygulamak en büyük zevkleri kimilerine göre.

Son olarak İtalya'da 2 yıl kadar önce birbiriyle taş,sopa,molotof kavga eden Roma ve Lazio taraftarının polis gelince birlik olup polise karşı durduğunu hatırlatmak sanırım taraftarlar olarak hepimizin bazı şeyleri anlaması için yeterli bir örnek.Olaylardan zarar görenler arasında bireysel olarak Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazanlar olmuş ama kimi kime şikayet ettikleri ortada.Bu işin değişmesi,düzelmesi,son bulması için 'futbol yöneticisi' sıfatlı havalı abilerin o kulüp genel kurullarında,Kulüpler Birliği toplantılarında bu mevzulara en elzem dereceden yer vermesi gerekiyor.Biz sesimizi çıkarmaz,biz olan bitenlere sessiz kalmaya devam edersek daha çoook hayvan muamelesi göreceğiz malesef.Kendine ne renkten olursa olsun taraftar sıfatını yakıştıran her birey bu olaylar karşısında az veya çok bir şekilde,bir ortam üzerinden tepkisini lütfen! ortaya koymalıdır diye düşünüyorum.Çünkü bu işi tanımlamaya ''insanlık suçu'' haricinde bir laf yakıştıramıyorum ben.



Konuyla ilgili o sırada yer alan iki taraftarın yaşadıkları için buraya ve şuraya göz atabilirsiniz.

Vukuatların son raddeleri ise şuradan izlenebilir.

KfY grubunun olaylarla ilgili açıklaması

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Lanet olsun o serefsizlere

Adsız dedi ki...

Arkalarda,temiz yüzlü,kıvırcık oğlan yazmış bunu:

http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=22211787

Gattuso dedi ki...

Yazıklar olsun... Benim paramla maaş alıyorsa bunlar haram olsun, çoluğu çocuğundan çıkması dileğiyle...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...