Zor bi dönemden geçti Fenerbahçe.Önce kupada sonra ligde Ankaragücü mağlubiyetleri,yine kupada Buca-Malatya mağlubiyetleri zaten bir düzene girmekte epey zorlanan takımı yaralamıştı.
Son hafta içinde sık sık takımın Antalya kampında iyi çalıştığı,o kötü dönemin etkilerini kampın ilk gününde üzerinden attığına ve Antalya maçı için kenetlendiğine dair haberler izledik,okuduk.
Gel gelelim maç bu beklentilerle başladı.Hafta içi Antalya'nın pek çok açıdan eksik Galatasaray karşısında üstelik galibiyete ihtiyaç duyduğu halde gösterdiği oyun pek korkutucu değildi ve hepimiz Fenerbahçe'nin maça baskılı başlayarak kontrolü ele alacağını düşünüyorduk.Öyle olmadı,beklentiler boşa çıktı ve açıkçası benim gördüğüm Fenerbahçe'nin sezonun bu bölümüne kadar gördüğümüz takımdan performans olarak olsun olsun %5 fazlası vardı.%10 diyemem bile.
Antalya ceza sahası dışından da olsa 15-20 dakikalık sürede 4 şuta ulaşmıştı bile.Biz ise Alex'in genelde bu maç sol açık forvet gibi başlayan Niang'a attığı ara paslarla pozisyon peşindeydik.Niang o kanattan yaptığı hücumların benim sayabildiğim en az 5-6 tanesinde topu kendi kalitesine yakışmayacak şekillerde kaybetti ve kaybettiği adam da Ali Turan yani.Kaybetmediği zamanlarda da kötü tercihler yaptı.
Oyunun dengelendiği bölümlerde Fenerbahçe ne yapmak istediğini daha bilirmiş gibi gözüksede Aykut hocanın maç sonu dediği 'toplu hücum edip toplu savunmaya çalıştık' gibi bişey olmadı.Pek çok zaman sağdan Gökhan Gönül yada Topuz yardırıp gittiğinde orta için kafasını kaldırdığında içerde sadece Semih vardı.
Takım savunması olarak ise iyi olduğumuzu söylemek mümkün.Antalya'nın Necati ve Tita gibi ayaklarına hakim oyuncuları var keza Yenal da öyle.Bu adamlara bireysel olarak adam eksiltme vs gibi fırsatları vermedi bile diyebiliriz takım.Bazı pozisyonlarda Niang'ın,takım rakibin paslarına yönelik komple olarak preste yön değiştirdiği durumlarda yerini almakta gecikti.Bir kaç defa da Topuz'un içe kaymasından dolayı yerini kaybetmesi dışında geri 4lü neredeyse hatasız oynadı.
Tam devre arasına girilirken Gökhan Gönül aldığı topla kendi yarısahasından ilerlemeye başladı,ortasahada iki kişiden sıyrıldı ceza yayına kadar topu sürdü sürdü,çalımını attı kaybeder gibi oldu yıkılmadı ve onca hareketinden ardından bir defans oyuncusundan hücumda beklenmeyecek kadar bir soğukkanlılıkla Ömer'in açıldığını görüp nefis aşırttı.Bu sezon 3.golünü atmış oldu.Maç boyunca girdiği ters kademeler,kale çizgisinde Volkan'a dublorlük yapmaları vs.Büyük alkışı hakediyor gerçekten.Ve bu sadece bu maç için değil Gökhan her maç böyle mücadele edip faydalı olmaya çalışıyor.
İlk yarının sonunda gelen gol ikinci yarıda geride bekleyen kontrollü oynayan bir Fenerbahçe işaretleri veriyordu bizlere.Öyle de oldu 65-70'ten sonra Selçuk stoperlerin arasına kadar çekildi.Top kontrolü Antalya'ya verildi.Fakat o bölümde Antalya'ya tek bir pozisyon bile verilmemesi iyi işaret.Lugano'nun geri pasında Volkan'ın en yakın rakip 15-20 metre uzaktayken topu vurmayıp tutması sonucu Antalya'nın elde ettiği endirek vuruş ve karambolden çıkan aşırtma topu Volkan'ın çelerek çıkarması dışında pozisyonu olmadı rakibin.
Haftaya Trabzon maçı çok önemli.Belki iyi bir oyun yoktu fakat bir takım değişiklikler göze çarpmadı değil.Golden sonra takımın kaynaşması da bunların sinyali elbet.Fakat bu kenetlenme neden illa yumurta kapının ucuna gelince oluyor araştırmak lazım gerçekten.Trabzon'un bugün puan kaybı ve hafta içi çıkıştaki Beşiktaş'la önemli bir kupa maçına çıkacak olması onlar için stres bizler içinse motive edici unsurlar.
Saraçoğlu'nda 55.000 kişinin gücüyle Fenerbahçe bu performansının da üstüne çıkıp Trabzon'u pekala mağlup edebilir,ligin kendileri açısından yeniden başlamasını istiyolarsa etmeliler de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder