Yaklaşık 1 haftadan biraz fazla bir süredir Daum ile tazminat konusunda anlaşılmaya çalışıldığını biliyoduk.Bir ara Daum'un 'takımında başındayım' açıklaması ilk başta herkeste Daum kalıyor fikri oluşturdu ancak ilk şoku atlattıktan sonra bunun tamamen Daum'un tazminatını almadan gitmek istememesi ile ilgili olduğunu anlamak da zor olmadı.
Neyse ki önceki yıllarda transfer konularında yumurtanın kapının ucuna gelmesini bekleyen yönetim bu konuda beklemek yerine Daum ile anlaşma yoluna gitti ve 2 senelik daha sözleşmesi olan Alman hoca ile,tazminat konusunda 2 yıllık ücretinin %30-40 ı civarı bir miktara denk gelen 2.3M €'da anlaşarak yolları ayırdı.
Aykut Kocaman'ın takımın başına geçmesinin pek çok açıdan olumlu getirisi olacaktır.Bir kere Türk spor kamuoyu ve futbol camiası tarafından kabul gören 'efendi duruşu' zaten bir kaç yıldır Zico hariç teknik patronlardan yana dertli Fenerbahçe taraftarının haricinde diğer takım taraftarlarının da Fenerbahçe'ye karşı olan sert tutumlarını yumuşatabilir.
Türk oyuncuların çoğunlukta olduğu bir ortamda aynı dili konuşan bir hocanın bulunması da Türklerin performansına katkı sağlamasının yanısıra rekabeti de arttıracaktır.Sportif direktör olarak bir nevi hem kulüp içinde kendi yerini hazırlayan ve ısınma turları atan Kocaman sezon sonu itibariyle 2-3 tanesi Fenerbahçe'ye karşı oynamış oyuncular için transfer çalışmalarında bulunarak takımın yıllardır kapanmayan bazı eksiklerini kapatma yoluna gitmiştir.(Tuncay-Stoch) Bunun üzerine teknik patron koltuğunda da üstüne koyarak ilerlemesi pek muhtemeldir.
Evet belki Fenerbahçe gibi büyük takım çalıştırmışlığı yok ancak bu kulübün,bu camianın ona şu an ülkemizde yer alan isimler arasında Rıdvan Dilmen ile birlikte en çok saygı duyduğu göz önüne alınırsa kendisine gösterilecek sabır eşiğinin de yüksekten tutulacak olması kendi açısından ilk dönemde yaşayabileceği sıkıntıları aşması konusunda avantajına olacaktır.
Ben Aykut Kocaman'ın takımın başına geçmesi konuşulmaya başlandığında yazdığım yazıda onun yıllardır takımın başına geçmesini isteyen pek çok taraftar gibi,ona beslediğim inancı yansıtmıştım bu satırlara.
Taraftarın yönetimin beklentilerini karşılayacak kapasitesi olduğuna inanıyorum ve bu özelliğini göstermesini hem diliyor hem umuyorum.Hayırlı olsun.
(P.S.11 gün önce yazmışım son postu.İstanbul'a geldiğimizden beri iş,güç,gezme tozma gibi mevzular dışında kişisel bazı sebeplerden ötürü boşladım blogu nete girebildiğim zamanlarda da twitter'da takılmayı tercih ettim.Hala takipte olmayan varsa buyursun gelsin orda da güzel muhabbetler dönüyor keza.)