Salı, Ocak 12

Sana yine hüsran,sana yine hasret var!



Bu satırların yazarı Sivas'ta yaşıyor bilmeyenlere.Buralar değişiktir biraz.Herkes azçok bilir farklı olduğunu.İnsanıyla,adetleriyle,tabularıyla..

Finaller başladı.Hafta içi kupa maçları olduğunu biliyodum,açıkçası twitter'da Fener-Tokat maçının Saracoğlundan Olimpiyat stadına alındığını(sebebine de ayrıca kısa da olsa bi postla yer vereceğim) öğrenmiştim diğer maçların ne zaman olduğu,kimin kimle oynadığını bilmiyordum zira bahsi geçen finaller bitsin de evime gideyim modundayım artık.Tabi bunda EsEs-Fener maçından sonra şu an hangisi olduğunu hatırlamadığım bi bloda okuduğum ''böyle tatsız tutsuz kupa maçları yerine ligi erken başlatsalar,idman maçı tadında maçlar oluyor kupada'' yorumuna katılmamın da etkisi vardı.O maç için katılmasam da çoğu maçın o seviyede olduğuna ben de katılıyorum.

Maç dışı kısmı fazla uzatmadan farklılıklardan bahsediyim azcık daha.Bu akşam finalden çıkan iki genç bünye hadi Vavien'e gidelim der ve sinemaya yol alır.Ancak oda nesi? 2 kişiye bu saate seans açamayız biraz bekleyin cevabıyla karşılaşıyoruz.Bişeyler atıştırdıktan ve aradan yaklaşık yarım saat kadar bir süre geçtikten sonra tekrar uğruyoruz,umutsuzca soruyorum bilet kesen görevliye: 'gelen giden yok dimi?' Onaylarcasına başını sallıyor ve Onat'ın nargile arzusuna uyarak Çerkez'in Kahvesine yollanıyoruz.Zaten atıştırmak için girdiğimiz mekandan çıkarken tvde henüz 5.dksı olan maçı görüp sinemadan cayan bünye seri adımlarla mekana ilerliyoruz.
Elmalı Nargile ve karadut çayları sölüyoruz maç ta hiç öyle idman havasında değil Paşa atmış skor 0-1.Onat'a dönüyorum:Aga 3.5 üstü olur bu maç.

İşte akşamın hikayesi böyle aslında.Maç hiç te öyle idman havasında değildi.Gayet keyifliydi.Kendimi bir ara Tophane'de hissedip,Serkan'ı anıyorum ona da bir hal-hatır mesajı atmaktan geri kalmıyorum.

Kasımpaşa'yı beğeniyorum.Yılmaz Vural'ı sevmeyen yok zaten.Takımda Moritz'i daha öncede dikkatli izlemiştim ve o paralara(100.000€) getirilen bir Brezilyalı için çok kaliteli bi oyuncu olduğunu düşünüyorum.

Nolduğunu anlamadan 0-2 oluyor maç.Ve bir penaltıyla 0-3.Dakikalar henüz 30u göstermeden tribünler son zamanların gözde tezahüratına başlıyor:Yeeeteeeeer!Yıldırım Demirören!Yeeeteeer!

Haftasonu yanımda FM oynayan Onat Everton'la 0-0 giden maçın 42.dakikasında Chelsea'ye golü attığında tam zamanında gol demiştim.Bugün de Beşiktaş'ın maçı çevirmek adına umutlu olabilmesi için tek şansı devre arasına moralli girebilmelerini sağlayacak bir goldü.O gol de tesadüf tam zamanında 42.dakikada geliyordu.

İkinci yarı daha zevkli olcak diye bekliyorduk ki Beşiktaş bu düşüncemizi doğrular şekilde daha istekli çıkmıştı.Ama olmadı o gol gelmedi bir türlü.Niye mi gelmedi?Taktiğe fazla girmek istemiyorum bu maç için ama şu iki şeyi söylemek istiyorum sadece.

1-Bu takıma eli ayağı düzgün kanat oyuncusu şart.Maç boyunca benim gördüğüm yalnız iki kere,biri Yusuf,diğeri Deli İbo'nun soldan çizgiye inip ortaladığı toplar vardı.Atakların hemen hepsi ortadan delerek yapılmaya çalışılıyordu.Kasımpaşa savunması işini çok iyi biliyor.Onat'a yine FM'den namelerle sesleniyordum: abi adamlara bakar mısın tamamen 'play narrower' olayını uyguluyorlar.Gerçekten öyleydi ekrana her baktığınızda top rakipteyken 6-7 Kasımpaşalı oyuncuyu birbirne yakın ve topa basarken görüyordunuz,dakika 85te bile bu anlayışı en iyi şekilde uyguladılar.

2-Bu takımda Holosko gibi kanattan bindirme yapabilecek bi adam neden direk başlamaz?Bu takımda Tabata neden oyuna bile alınmıyor?Tribünler genç oyuncu Necip oyuna girsin diye tezahüratta bulundu tamam oyuna girdi iyi de oynadı ancak 8milyon€ verilen bir adamın bu şekilde kullanılmaması parayı çöpe atmaktan başka bişey değildir.

Bir de bundan önceki Beşiktaş postumda bahsettiğim Nihat konusuna tek cümleyle değinmek istiyorum.Bu adamdan Beşiktaş hala bişeyler bekliyor mu bilemem ama benim Nihat'ın o eski günlerine döneceğine dair inancım kalmadı artık.

Beşiktaş'ın Hoffenheim'dan kiraladığı kaleci ilk maçında çok hatalı çıkışlar yaptı.Cenk İşler bu ligin en tecrübeli forvetlerinden biri artık oda affetmedi attı golünü.Bir de Murat Erdoğan gibi takım takım gezen ancak gittiği yerde doğru dürüst bi fayda sağlamayan oyuncular var ki bunlar ne zaman bitecek merak ediyorum.

O hengamede Çarşı grubunun bi tepkisi oldu,tribünün bi kısmını boşalttılar falan ama neler olduğunu tam anlayamadım,bukadar tepkiden sonra Demirören'in hala başkanlıkta varım demesi,vaatler vermesi bana çok yersiz geliyor.Kendi cebinden çıkarıp verdiği paraların derdine mi düştü nedir anlamıyorum ama olmuyorsa dabırakıp gitmesini bilmek,zorlamamak lazım!

Yılmaz hoca Fenerbahçe'yi içerde yendikten sonra Beşiktaş'a da kendi evinde darbe vurdu.Kasımpaşa ilk maçı kaybetmiş saldıracak tabi diyorduk maçı izlerken Beşiktaş'ın da ilk maçını kaybettiğini unutmuşuz meğer.Şu milli takımın başına kim geçecekse hayırlısı olsun ama türk olcaksa da bu adama bir şans verilmeli bence!Bi insan kendini göstermek için daha ne yapsın.Bizim millet de seviyor zaten.Ne kaybederiz?Gelen gideni aratır lafı Yılmaz hoca başa gelirse işlemez bence.

Uzun lafın kısası öğleden beri yağan lapa lapa karın havasını yumuşattığı bu memlekette dertlerden sıkıntılardan 2 saatliğine de olsa beni uzaklaştırmayı başaracak kadar güzel bir maç oldu..



Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...