A GRUBU
Salı günü oynanan maçlar içinde belki de sürprizi en az tahmin edilen maç buydu.Bayern'de ki Van Gaal-Toni gerginliği,Robben'in sakatlığı sebebiyle düzenli oynamayışı,Ribery'nin sakatlıkları beraberliğin de Juve'ye yetmesi ve Juve'nin Inter'i hafta sonu 2-1 mağlup etmiş olması ibrelerin Juve tarafına kaydığını gösteriyordu zira maç öyle başladı Trezeguet'in golü ile öne geçmişlerdi.
Golden 10 dakika sonra Caceres'in Olic'i düşürmesi sonucu kazanılan penaltıyı kaleci Butt gole çevirirken kariyerinde Juve'ye attığı 3.gol oluyordu bu(Daha önce Hamburg ve Leverkusen forması ile atmıştı).Golden sonra Juve 1-1'in şaşkınlığıyla olsa gerek skoru koruma tarzı bi anlayışa büründü hatta devre arasında Del Piero(sakatlığı yoktu sanırım) oyundan çıkarken Poulsen girdi.Ancak Bayern aksine Juve'nin ısrarla üstüne gidiyordu.2.yarı Olic'le 2-1 i yakalayan Bayern golden sonra da Robben'i oyuna aldı ve atak oyunundan vazgeçmedi.Gomez ile Tymoschuk'un golleriyle maçtan 4-1 galip ayrılan taraf olurken bana ''nerde o eski Juve?'' dedirtti.
Grubun diğer maçında grup lideri olarak çıkmayı garantileyen Bordeaux Jussie'nin golüyle deplasmanda Maccabi Haifa'yı mağlup ediyordu.Pazar günü Lyon deplasmanına çıkacak olan Bordeaux'nun yedek ağırlıklı bir kadro ile çıkacağını ve bir puan kaybının süpriz olmayacağını düşünüyordum ama Laurent Blanc belli ki işini sağlama alıyor.
*Bu gruptan ilginç iki not;A grubu 6 hafta sonunda en çok korner kullanılan ve 4 adet ile en çok kırmızının çıktığı ve 22 golle en az gol sayısına ulaşan grup olurken;Maccabi Haifa hiç gol atamayarak 0 puanla grubu tamamladı.
B GRUBU
Temsilcimiz Beşiktaş'ın da bulunduğu B grubunda tıpkı Old Trafford'da BJK karşısına genç ağırlıklı kadrosuyla çıktığı gibi Almanya'ya da pek çok asını götürmeyen ManU,Steven Gerrard'ın Goal dergisine verdiği röportajda ''O'nu rakip takımın kırmızı renkli forması altında görmek bana garip geliyor'' diye bahsettiği eski takım arkadaşı Michael Owen'ın hattrick'i ile galip geliyordu.
İnönü'de Cska'yı ağırlayan Beşiktaş mutlak galibiyet gereken maça 5 defans oyuncusuyla çıkıp umudunu Tello'nun kaçırdığı aşırtma pozisyonun kaçmasıyla yitiriyordu belki de.Cska Krasic'in klas oyunu sonrası turlarken,Wolfsburg'un yenilmesi Uefa Ligi adına Beşiktaş taraftarına ahlar vahlar dedirtmekten öteye gidemiyordu.
*B Grubu totalde çekilen 310(135 on goal) şutla gruplar arasında bu istatistikte ilk sırada yer alırken Beşiktaş 31 dakika topa sahip olma süresi ile Juve ve İnter'i bu alanda geride bıraktı.
C GRUBU
C grubunda Real Madrid deplasmanda Marsilya'yı sürklase ederken Ronaldo ManU günlerini anımsatan frikiğiyle bence haftanın en güzel golüne imzasını atarken 80. dakikada ki ikinci golüyle 6 golle gol krallığında zirveye oturuyordu.
Grubun diğer maçında Milan;Real'in Marsilya önünde galip olduğu haberini almasının ardından son dakikalarda yüklense de beraberlikle yetinerek,Ronaldinho'nun penaltı golü ile 1-1'e eyvallah dedi.
*C grubu 6 maç sonunda yapılan faul,atılan gol,ofsayt ve sarı kartlarda ilk sıraya yerleşirken Real 15 golle grupların en golcü takımı oldu.
D GRUBU
D Grubunun liderliği garanti takımı Chelsea kendi evinde Apoel Nicoisa karşısında 1-0 yenik duruma düştükten sonra Drogba ve Essien'in golleriyle öne geçmesine rağmen 87.dakikada John Obi Mikel'in Terry'e vermek istediği geri pası kaptırması sonucu 2-2 beraberliğe razı olurken grubun diğer maçında Vicente Calderon'da Atletico Madrid ile Porto karşılaşıyordu.Her iki takımın kaleyi bulan(8) ve bulmayan(7) eşit sayıdaki şutlarına rağmen 6 hafta sonunda 105 şutla grupların en çok şut çeken takımı olan Porto;31 şutla(16 on goal) grupların en çok şut çeken oyuncusuna(Diego Forlan) sahip Atletico karşısında ilk 10 dakikada skoru 2-0'a getirmekle kalmıyor maçı 3-0 kazanarak gecenin beklenmeyen sonuçlarından birine imza atıyordu.Atletico yoluna Uefa liginde devam edecek.
E GRUBU
E grubunda tıpkı D grubunda olduğu gibi gruptan çıkmayı garantilemiş iki takımı Fiorentina ve Lyon liderlik adına son maçlarına çıktılar.Lyon'un evinde Debrecen'i 4 golle rahat geçmesi liderlik için yetmeyecekti zira 90+2 de attığı golle Fiorentina'ya;grubu 3.tamamlayan Liverpool deplasmanında hem galibiyeti hem de liderliği getiren Gilardino gecenin adamıydı.
*E Grubunda Mor Menekşeler 14 golle gruplarda en çok gol atan ikinci takım olurken bu grup atılan 36 golle en çok gol atılan ikinci grup oluyordu.
F GRUBU
F Grubundan çıkmayı garantileyen Barcelona Kiev deplasmanında 1-0 geriden gelerek galibiyeti elde ederken;öne geçtiklerinde bir nebze de olsa Uefa Avrupa Ligi umutları yeşeren Kiev taraftarlarını üzüntüye boğuyordu.Messi alışık olmadığımız bir frikik golüyle skorü netleştirirken; grubun Gökdeniz'in 11 başladığı diğer maçında Rubin Guiseppe Meazza'da Inter'le 2.lik maçına çıkıyordu pek de baskın olmayan Inter 31. dakikada bu yıl ŞL'de ki ilk golünü atan Eto'nun golüyle öne geçiyordu.Football Manager oyununun 'wonderkid'lerinden Balotelli'nin frikiği,mesafe olarak Ronaldo'nunkini andırsada teknik açıdan burunvari bir vuruşla ağları bularak skoru tayin ediyordu.Rubin 3.lükle tamamladı bu grubu.
*Barcelona'nın 50 dakikalık toplama oynama süresi ile 8 grup içinde en yakın rakiplerine(Manu ve Arsenal 36dk) 14er dakika fark atması dikkat çekici.
G GRUBU
Ramon Sanchez Pizjuan'da Sevilla grubun hedefsiz takımı Rangers'ı konuk etti.Henüz maçın başında kazanılan penaltıyı Kanoute ağlara gönderdi ve Sevilla 20(11) şut çektiği maçta rakibine yalnız 3 defa kaleyi yoklama fırsatı verdiği maçta 1-0 kazanarak lider olarak çıktı.
Grubun diğer maçında Stutgart çiçeği burnunda hocası Christian Gross yönetiminde çıktığı maçta ilk 11 dakikada skoru 3-0 a taşıyarak maçı kopartırken,grup lideri Sevilla'yı yenme başarısı gösteren bu yılın flaş takımlarından Unirea'yı 3-1 mağlup ederek 3.lükte bırakarak gruptan 2.olarak çıkıyordu.
*G grubu ilk 6 haftanın en az kaleyi bulan şutunun atıldığı,en az korner kullanılan ve en az ofsayta düşülen,kırmızı kartın görülmediği tek grubu olarak istatistiklere geçti.
H GRUBU
Artık şu belli oldu ki.Gruptan çıkma yolunda büyük adım atmış yada çıkmayı garantilemiş özellikle İngiliz kulüpleri kadrolarında genç oyunculara yer verdikleri maçları genelde kaybetme gibi bir istatistik edindiler.Bu fırsatı eline geçiren kulüpler de biraz dikkatli davranıp herhangi bir basit hata ile gol yemedikleri takdirde genelde ihtiyaçları olan galibiyeti alıyorlar.Tıpkı 2004'te Fener'in ManU'yu yenmesi,Bjk'nin henüz 2 hafta önce Old Trafford'da bir seriyi sonlandırması vb. gibi.
İşte dün akşam yukardaki sevincini ülkemizde,yakın geçmişte sıklıkla gördüğümüz Zico'nun başında olduğu Olympiakos;Arsenal'i 1-0 mağlup etmeyi başardı ve grupta 10 puanla 2.olarak ŞL de son 16 takım arasına adını yazdırdı.Zico bu maçla birlikte ŞL kariyerinde yönettiği takımlarla çıktığı 7. iç saha maçından da galibiyetle ayrıldı.Sadece 4 gol atarak bu başarıyı elde eden Olympiakos bir rekora imza atmış olabilir.
Grubun diğer maçı tam bir dramaya sahne oldu.
Standar Liege evinde Alkmaar'ı ağırlıyordu Alkmaar 42.dakikada attığı golle edindiği üstünlüğü 90+5 e kadar korumayı başarmış ve bu skor onları Uefa Ligi'ne taşıyordu.Ancak maçın son topunda 90+5. dakikada kullanılan bu frikikte 21 yaşındaki Kayseri doğumlu Sinan Bolat kafayla topu ağlara göndererek Standard'ı mucizevi şekilde Uefa Ligi'ne taşıyan golü atıyordu.Sinan'ın adı sıklıkla önceki transfer dönemlerinde Fenerbahçe ve Trabzon başta olmak üzere büyük kulüplerimizle anılmış,Fatih Terim tarafından da son dönemde 2010 DK eleme maçları kadrosuna alınmıştı.
Uefa Avrupa Ligi'nde temsilcilerimiz Galatasaray ve Fenerbahçe'nin ŞL'den gelebilecek muhtemel rakipleri Atletico Madrid,Liverpool,Rubin Kazan ve Standard Liege oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder