Çarşamba, Eylül 28

Kontraatak Nedir,Nasıl Çıkılır?

Real Madrid dün akşam Ajax'ı Santiago Bernebau'da 3-0 mağlup ederken Cristiano Ronaldo'nun Madrid'i öne taşıyan golü kontraatağa nasıl çıkılacağının dersini verir nitelikte.Ronaldo'nun topu 2 Ajax'lı oyuncu arasından Mesut'a aktardıktan sonra top Benzema'ya açıldığında ceza sahası içinde defans oyuncusunun önüne,topa doğru yaptığı sprint de inanılmaz.Bu koşuları onun kadar etkili yapan topçu yok diye düşünüyorum.


Haftanın Golleri #2

Geçtiğimiz hafta çoğu Avrupa liglerinde atılan en güzel 10 gol.Biraz gecikmeli de olsa yine birbirinden klas,ilginç,teknik vuruşlarla yapılan goller var.Ben bu hafta Lokeren'li Benjamin de Ceulaer'in golünü 1.sıraya koydum kendi adıma.Dennis Bergkamp'ın Arsenal forması altında attığı ve pek çok kişinin kariyerindeki en klas gollerden biri olarak kabul ettiği gole benzettim izlerken.Bu arada Güney Afrikalı spikerlerin gol anlatımlarının da hastasıyım :) Afiyet olsun..




Pazar, Eylül 25

Sivasspor:3 - Bursaspor:0


Bursaspor'u son canlı izleyişim 1.5 yıl önce Saracoğlu'nda ikinci yarı 2-0'dan geri gelerek Fenerbahçe'yi mağlup ettikleri maçtaydı.O maç Fenerbahçe'yi şampiyonluktan eden maçlar sıralamasında ilk sırada geliyor bana göre.İlk yarı iyi oynayan rakibe karşı 2-0 geri düşmüşlerdi ona rağmen 2.yarı pes etmediler ve Özer'in sakatlanması,Cristian'ın en etkisiz maçlarından birini oynaması ile oyundan düşen ortasahaya karşı kontralarda çok etkili olarak 2-2'den sonra Fenerbahçe'nin golü aradığı son dakikalarda bir kontra ile 3.golü bularak galip ayrılmışlardı.

O maçta şans bulan isimlerden bugün Ömer Erdoğan,Turgay,Batalla ve hatta o maç gol atan Ozan İpek vardı Bursaspor'da.Kalede Carson ilk yarı Sivasspor'un net 2 pozisyonunu çıkardı,Wederson maç boyu Bursaspor'un birşeyler yapmaya çalışan ender isimlerindendi.

Bursaspor Batalla merkezli bir takım oluşturmuş gibi.Göbekteki Ndiaye fiziği kuvvetli,dirençli bir ortasaha ancak yaratıcılık konusunda eksik.Ozan İpek pozisyon yaratmakta görev alması beklenen bir isim ancak bugün o da çok durgundu.Batalla 1-2 frikik haricinde sahada hayalet gibiydi topla buluşma sayısı oldukça azdı.Zaten maçın ilk yarısında Bursaspor takım olarak inanılmaz durgundu.Bu durgunluk en uçtaki Sestak'ın da hiçbir varlık gösterememesine neden oldu.

Devre arasında Sivas 2 şans buldu 3.bulduğunu gole çevirmezse ibre Bursaspor'a döner diye düşünüyordum ki 2.yarı başında Sivas Grosicki ile yarattığı ilk pozisyonda Eneramo ile golü buldu.Aynı Grosicki Sivasspor'un başlattığı tüm ataklarda olduğu gibi 2.golü de sol çaprazdan ceza sahasına girerek hazırladı kaleciden seken topu Sivasspor'a uyum sağladığı geçtiğimiz maçlarda gözüken Celtic'ten kiralık Danimarkalı Duncan Rasmussen tamamladı ve Sivas'ı rahatlattı.Rasmussen takımının 3.golünü de akıllıca bir kafa vuruşuyla yaparak Sivas forması altında 4 maçta 5.golünü atmış oldu.

Sivasspor Ankaragücü deplasmanından sonra 2.galibiyetini Bursaspor gibi bir takımdan alarak hem moral depoladı hem lige yapılan kötü başlangıcı bir nevi amorte etti.Özellikle Grosicki-Erman Kılıç ikilisi hücumda çok etkili olabiliyor Sivas adına.Mehmet Nas işin biraz daha defansif yönünde mücadele veriyor.Erman top tutma kabiliyeti yüksek ancak topsuz oyunda bugün Rıza hoca epey uyardı kendisini.Toptan çok uzak kalabiliyor zaman zaman.

Karabük deplasmanında alınan mağlubiyetten sonra özellikle içerdeki Eskişehir maçının 4-0 kaybedilmesi moralleri baya bozmuş şehirde ''bu sene Sivas düşecek gibi'' yorumlarının yapılmasına neden olmuştu ancak Sivas bugünkü gibi istekli olup mücadele ederse geçen sene son maçlarda gördüğü korkulu rüyalardan uzaklaşıp kendini ligin ortalarına yakın bölgelere atarak rahat bir lig sonu oynayabilir diye düşünüyorum.

Cuma, Eylül 23

Kayserispor:0 - Fenerbahçe:1


Gökhan Gönül,Emre Belözoğlu,Serdar Kesimal ve Mehmet Topuz gibi ilk 11'in direk isimlerinin yokluğu,geçen 10 günde oynanan 3 maçın getirdiği fiziksel yük;lige iyi başlamamış ancak son maçında Antep deplasmanında kazanarak bir tepki gösteren Kayseri deplasmanını zor kılan etkenlerdi.

Taraftar ne koşulda olursa olsun iyi futbol istiyor.Takımına her türlü desteği vermeye hazır olduğunu defalarca gösteren kitlenin bu arzusu çok doğal ancak maçın başında gelen golden sonra Aykut hocanın taktik düşüncesi Bienvenu gibi araya koşular yapabilen bir oyuncuyu da tercihlemişken oyunu geride kabullenip skoru korumak,Cangele'nin eksikliğinde pozisyon üretmekte zorlanan Kayseri'ye karşı savunmada hata yapmadan bulabileceği kontralarla skoru arttırma fırsatı kollamaktı.

Takımda lig başladığından beri şans bulamayan Özer ve Stoch ile ilgili bir belirsizlik durumu vardı.Bunun Özer'le ilgili olan kısmı bugün maç öncesi çıkan Özer'in şans bulamama durumuna isyan ettiği ile ilgili haberlerle basına yansımıştı.Twitter'da haberi sorduğum ntvspor muhabiri Aykut Yıldırım önce yalan dedi daha sonra kendisi de aldığı duyumlara göre olayın doğru olduğunu ifade etti ve haberin doğruluğu daha sonra başka muhabirler tarafından da onaylandı.

Aykut hoca bugün Özer'e 90 dakika forma şansı verdi.Benim görüşüm eğer yukarıdaki olay doğru ise hocanın kendisine şans vermesi ''çok konuştun oyna da görelim'' misali zira Özer kendisine verilen şansları bir türlü değerlendiremedi.Bunda şüphesiz yaşadığı sakatlıkların da payı var ancak sakatlıklar döndükten sonra bugün bulduğu şansı da bulamayacağını düşünüyorum.Sezer hatta Gökay ondan önce geliyor benim tercih sıramda.

Kayseri'de Amrabat yetenekli oyuncu eyvallah da bi oyuncu bir kez bile adam çalımladıktan sonra pas vermeyi düşünmez mi be kardeşim.Aklıma 'Gol' filmi geldi.Newcastle'a ilk transfer olduğunda antrenörü Nunez'in çalımları sırasında aynı şeyi söylenip duruyordu ''pas ver,pas,pas lanet olası pası ver artık''.Amrabat'ta aynı filmdeki Nunez karakteri gibiydi.Çalımları attı attı durdu.Kendi şut sayısı Fenerbahçe'nin attığı 6 şuttan fazlaydı.Belki bi tanesinde pası tercih etse Kayseri puan çıkarabilirdi maçtan.

Hakem Kuddusi Müftüoğlu 2 gün evvel Galatasaray'a verdiği enteresan penaltıdan sonra bugün Bilica ve Caner'in elle oynamalarını es geçti.Maçın sonuna doğru Santana'nın Ziegler ve Gökhan'ın Caner'e yaptığı net kırmızı kartlık faullerin birini es geçerken diğerine sarı göstermekle yetindi.Santana'ya sarı vermeden önceki pozisyonda da sarı göstermeliydi onu atlayınca direk kırmızı verebileceği pozisyonda ikinci sarıdan atma ihtimali de ortadan kalktı.

Sonuç olarak Fenerbahçe 11 günlük bu sıkışık fikstürün son halkasında önemli olanın 3 puan almak olduğunun bilincinde olarak oynadı belki göze hoş gelen bir futbol oynanmadı ancak akıllı oynadı ve attığı golü savunarak 10 puanla kapattı bu fikstürü.Pazartesi ligin 4.haftası sonlandığında liderlik Fenerbahçe'de olacak belki de.Bu kadar sakatın yokluğu düşünüldüğünde en önemli husus budur,sahada eksikleri hissettirmeyerek mücadele gösteren oyuncuların emeğine saygı göstermek gerek.

Fenerbahçe:1-Manisaspor:1 & Kayserispor Deplasmanı


Shaktar'la oynanan hazırlık maçında taraftarların yaşanan sürece olan tepkilerini dışa vurmasının sonucu olarak verilen 2 maçlık seyircisiz oynama cezasının 2.maçı öncesi;federasyonun artık seyircisiz oynama cezası verilen maçlara 'yalnız kadınlar ve 12yaşına kadar erkek çocuklarının' girebileceğini açıklaması maç saatine kadar en çok konuşulan konu oldu.

5bin civarı taraftar bekleyenler Salı sabahı Şükrü Saracoğlu stadı Fenerium gişelerinde çevreyolu bağlantısına kadar uzanan 100-150 metrelik kuyruğu görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler.Basılan 15bin bilet 2 saat gibi kısa bir süre içerisinde bitmişti ancak talep ve kuyruk git gide artıyordu.Hemen yeni biletler basıldı ve dünyada ilk defa bir futbol maçı 41663 biletli ve %90-95 civarı bir kadın taraftar kitlesi tarafından izlendi.

Kadın seyircilerin coşkusu ekran başında bizlere 2002'de Japonya'da yapılan Dünya Kupası'nı hatırlattı bizlere.Gol vb tehlikeli pozisyonlarda artan çığlık sesleri,tezahüratlardaki o tiz ses yoğunluğu çok değişikti.Herşeye rağmen 42bine yakın kadının sabahın erken saatlerinde yakıcı güneşe rağmen kuyruğa girmesi,o kuyrukta düzeni bozmadan durmaları,stadda anons yapılırken sessiz kalıp dinlemeleri,hepsinde ama hepsinin üstünde lisanslı ürün bulunması gibi nüanslar erkeklere ders olacak nitelikte enstantanelerdi.Belki tiz sesler ve aralarında konuşmaların[dırdır :) ] sahadaki oyuncuların konsantrasyonunu bozmuş bile olabilir fakat tribünde böyle bir kitlenin bulunması gerçekten çok farklı bir deneyim oldu tüm futbol camiası için.

8 günde 3.maçıydı Fenerbahçe'nin ve bunun getirdiği yorgunluk ile 2 kamp döneminde sakatlık çıkmayıp liglerin başlamasına 1 hafta kala patlak veren sakatlıklar birleşince sahadaki oyuncularda oyun sırasında sakatlık başgöstermesi(selçuk) ve baskı kurmayı sağlayacak fizikseş güçte düşüş olması doğaldı.Bunun sonucunda sahadaki 11'in 2-3 parçasında bu yönden sıkıntı yaşamak 49.dakikadan sonra 1 kişi fazla oynasanız bile sakin olup fazla oyuncu avantajını kullanmanızı engelleyebiliyor.

Lige 3 puan ile başlamak önemliydi,arkasından her zaman zorlu geçen Antep deplasmanında alınan 3 puan değerliydi,kadın taraftarların dünyada bir ilki yaşatarak desteklerini verdikleri bu tarihi günde 3 puan ile devam etmek takıma hava katacak ve bugünkü Kayseri deplasmanı öncesi fiziksel yorgunluğu unutturabilecek bir motivasyon sağlayacaktı şüphesiz.Ancak bahsi geçen sıkıntılar düşünüldüğünde bu puan kaybına çok da şaşırmamak gerek.

Belki 2.yarıda Orhan Şam değişikliği yerine 2 maçtır şans bulamayan Stoch denenseydi,Orhan;bölgesinde oynamadığı bariz Bekir'in yerine 11'de şans bulsa daha farklı şeyler izleyebiliridik.Orhan'ın sakatlıktan çıkması ve henüz tam kondisyonunda olmaması da bir ihtimal tabi bunu en iyi Aykut hoca biliyor.

Kayseri deplasmanı her zaman zorlu geçmeye aday bir engel.Lige kötü başladılar ancak Gaziantep deplasmanında geriden gelerek çıkardıkları 3 puan onları da bu maç için motive edecek şüphesiz.Ekstra bir motivasyonla hazırlanacaklar.

Fenerbahçe'de Emre'nin yokluğu bu maçta da devam edecek.Cristian'la Selçuk'u toplasak bir Emre etmiyor malesef ve takım kapılan toplarda ileri hızlı çıkmada sorun yaşarken rakip sahaya yerleştiğinde de pas trafiğinde aksaklıklar oluşabiliyor.

Gökay taraftarların oynamasını istediği bir oyuncu.Manisa maçında şans buldu geçen sezon oynadığı maçlarda güçlenmesi gerektiğinden bahsetmiştim ve bu maç o yönde bir gelişme olduğu görüldü.Belki bir kaç maç ard arda şans bulsa özgüven artışıyla paralel olarak oyunu da pas trafiğindeki bir durak olmaktan çok etki eden bir unsur olma yönünde ilerleyecek.Belki direkt oynamak için biraz daha beklemesi gerek ama yine de ara ara bu şekilde şans bulması iyi olur.

Bienvenu transferine genç,yetenekli,potansiyelli,gelişim göstermeye açık oluşundan dolayı ve taraftarın Fenerbahçe'nin oynadığı rakiplerde izleyip beğendiği bir oyuncunun kadroya katılması yönünden sevinmiştim ancak büyük çoğunluk Niang'ın gidişi sonrası bir takviye daha bekledi,Semih-Henri ikilisi şu an için yetersiz kalacak görüşü hakimdi.Geride kalan 3 maç sonrası bunu söylemek mümkün.

Semih'i seviyorum,bu formanın hakkını her zaman vermeye çalışan,profesyonel,yaşamına dikkat eden bir oyuncu ancak ilk 11 çıktığı maçlarda etkisiz olduğunu görmemek için kör olmak lazım.Bilemiyorum bir sıkıntısı var mı yok mu ancak özellikle fiziksel mücadelelerde ve önüne atılan toplara koşmada o eski Semih'i göremiyoruz.İnanılmaz bir hantallaşma ve çeviklik yoksunluğu mevcut.Sanırım Kayseri maçından itibaren Bienvenu tercihi ile maça başlamak ve ilerleyen maçlarda da bunu denemek daha doğru tercih olacak.

Mehmet Topuz'un ve Selçuk'un sakatlıkları da ayrı sorunlar.Eğer kişisel bir sıkıntısı yoksa ve hazırsa artık Stoch'un zamanı olduğunu düşünüyorum.Göbektede Gökay yada Sezer ile başlaması mümkün Aykut hocanın.

Kayserispor'da sakatlıkların iyileştiği haberleri var.Geçen sezondan özellikle Santana kilit oyuncu olarak gözüküyordu.Keza Gökhan Ünal'da Fenerbahçe forması altında kendini pek gösteremediği için parladığı takımın forması ile ekstra bir motivasyonla oynayabilir dikkatli olmak gerek.Kayserispor'un kadrosunda her an parlayabilecek yetenekli ve genç isimler bulunmakta.Önceki yıllarda Mehmet Eren,geçtiğimiz sene Ömer Şişmanoğlu gibi isimler performanslarıyla isimlerinden söz ettirmişlerdi bu tür çıkış yapabilecek isimlere karşı takım savunmasında hata yapmamalı Fenerbahçe.

Bu zorlu deplasmandan alınacak 3 puan ile 11 günde 4.maçın sonnda toplanacak 10 puan hiç de fena bir netice olmaz diye düşünüyorum.


Cuma, Eylül 16

Avrupa'da Haftanın Golleri #1




Avrupa'da geçtiğimiz hafta içinde atılan en güzel 10 gol.Bazıları 50 kere vursa 1 tanesi gol olur cinsten ama hepsi birbirinden klas ve izlemesi keyif veren goller.Bu arada bu sezonun ilk serisinin startı oluyor bu post;afiyet olsun cümleten.




Onur Mücadelesi // Gaziantep:1-Fenerbahçe:3


Dünya üzerinde bir spor kulübü daha camia olarak böyle bir sınavdan geçti mi bilmiyorum.Ama Fenerbahçe bu travmadan olabilcek en az hasarlarla çıkmayı başarıyor görünüyor ki bu da yaşanan zor zamanlarda birlik olan taraftarın vereceği desteği kat be kat arttıracak bir etken.Bu yıl elde edilecek her türlü başarıda en büyük pay onların olacak kuşkusuz.

Öyle şeyler yaşandı ki günlerce midesinde taş varmışçasına,boğazına bir yumru tıkanmışcasına kalmıştı herkes.Bu takımı bu duruma sokanlar,bunları yaşatanlar cezalandırılsındı ağız birliği.Bir yandan onlara olan kin ve nefret dile getirilirken bi taraftan bu işleri camiaya yakıştıramıyor,diğer yandan sonu nereye varacak endişesi,oyuncuların bunlardan nasıl etkileneceği vs gibi durumlar sıkıntının boyutunu arttırıyordu.

Varolduğu söylenen delillerin,bazı haysiyetsizlerce gazlanarak ortalığı ayağa kaldırma çabaları bir süre sonra neyin ne olduğu belli olmaya başlayınca Fenerbahçe taraftarının isyanına,direnişine dönüşmüştü.Her zaman olduğundan daha bir,daha güçlü,daha bağlı bir kitle haline geldi ve haklı mücadelerini her alanda savunmaya başladı taraftar.Yürüdüler,ilk hazırlık maçında tepkilerini dışa vurdular,manen gösterilen destekten sonra maddi olarak da kendi rekorlarını kırarak neden bunca zaman oluşturdukları topluluğa Cumhuriyet dendiğini kanıtladılar.

70 günü aşkın zamandır Fenerbahçe kulübünün başkanını ve yöneticilerini henüz ortada kanıtlanmış birşey yokken parmaklıklar ardına alan bu düzene sessiz kalmadı Fenerbahçe camiası,bundan sonra da kalmaya niyeti yok orası kesin.

Türk futbolunda şike soruşturması ile ilgili olarak konuşulacak elbet çok şey var.Çok şey daha ortaya çıkacak orası kesin.

Geçtiğimiz hafta Orduspor maçı ile aylar sonra tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden geçerek sahaya çıktı çubuklu.Gidenler,gelenler yaşanan dönemin yarattığı olumsuz hava,sakatlıklar düşünüldüğünde takımda hele de sezonun ilk maçındayken bir ritm bozukluğu görmek şaşılacak birşey değildi.Buna rağmen kazanarak başlamasını bildi Fenerbahçe.

Bu akşam son 3 yıldır yenilgiyle döndüğü Antep deplasmanında yine Gökhan,Emre,Serdar gibi ilk 11'in as oyuncularından yoksun bu takım 0-1 mağlubiyetten maçı 3-1 çevirmesini bildi.

Taraftarının bu süreç boyunca gösterdiği duruşa benzerdi aslında takımın bugünkü görüntüsü.Tıpkı olay ilk patlak verdiğinde şaşkın ördeğe dönen taraftar gibi maç 0-0 ken net penaltıyı es geçen Bülent Yıldırım tüm takımın konsantrasyonunu bozdu ve hemen ardından Olcan'ın ayağına iyi oturan top ile Antep öne geçti.

Buna rağmen panik yapmadı sahadaki 11 ve kaptanın golüyle önce eşitliği sağladı.Tıpkı taraftarın yaşadığı şaşkınlıktan sonra birlik olması gibi.Alex gerçekten çok büyük topçu.Bunu her geçen maç zekasıyla,paslarıyla kanıtlıyor.Ziegler kendisini 2 maç izleyip değerini ucuzdan biçenlere inat bir performans sergiledi bugün.İlk 2 golde yaptığı ortalardan sonraki 2.vuruş gol vuruşu oldu 3.golde ise golün asistini yaptı.Bienvenu bileklerine çok hakim,bu sezon 8-10 gol katkı alsak ondan iyidir,özellikle deplasmanda yapacağı koşulardan çok ekmek yiyeceğiz dedikten kısa süre sonra doğru yerde durarak güzel bir kafa vuruşuyla golünü de attı.

Kısacası takım ilk haftaki durgun görüntüsünden uzak çok daha organize gözüktü.Antep ise özellikle hücumda geçen seneden çok daha zayıf.Frikikten gelen gol haricinde Volkan'ı zorlayacak pozisyon bile yaratamadılar.

Fenerbahçe'nin ligi pazartesi açıp bugün Cuma maç oynaması ve sıradaki maçlarını 3 gün sonra Salı,ardından 2 gün sonra Cuma günü oynayacak olması gerçekten fikstür sisteminin ne kadar muntazam! işlediğinin bir göstergesi olsa gerek.Bu düzensiz fikstüre rağmen Antep gibi bir kaç hafta sonra çok daha zorlu hale gelecek bu deplasmana 2.haftada çıkıp galibiyetle dönmek de ayrı bi avantaj bu da işin çelişkisi heralde.

Fenerbahçe'nin cefakar taraftarı bu sezon alınacak dereceden çok başka şeyleri dikkate alıyor.Fenerbahçe'li oyuncular bu sezon şampiyonluktan çok çubuklunun onurunu taşıdıklarını göstermek için mücadele ediyorlar.Bunu başta Aykut hocanın daha sonra kaptan Alex ve diğer oyuncuların hem açıklamaları hem hal ve hareketlerinde görmek çok da zor değil.

2 aydan fazla bir zamandır harf yazmadık bloga,giriş sayım bile 2 elin parmaklarını geçmez..Okul koşuşturmaları,staj,İstanbul'da son günlerin getirdiği hüzün yüzünden geçen haftayı da boş geçtim ancak bu haftadan itibaren geçen sezonun özellikle ikinci yarısında bizlere bu yazıları ayrı bir keyifle yazdıran bu oyuncuların aynı işi bu yıl da yapacaklarına inanıyorum.

Elde edecekleri başarı ne olursa olsun onların alınteri bizlerin gururu olacak bu yıl,her zaman olduğu gibi..



p.s.geçen hafta fantezi futbol kadrosuna yazdığım ve bu hafta şans vermediğim Alex ve Bienvenu'nun bu performansı Antep deplasmanında beraberliğe razı olan bana da ayrı bi kapak oldu :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...